MERHABA!
2 ay olmuş ben bloga uğramayalı ama beni çok mutlu eden çok heyecanlandıran çeşitli işlerle meşgulüm bu nedenle de ancak fırsat bulabildim :)
Çektiğim fotoğrafları bir türlü yükleyemedim sürekli hata veriyor blog. Bu nedenle internette bulduğum okuma köşelerini koyuyorum bu yazıya :)
Çektiğim fotoğrafları bir türlü yükleyemedim sürekli hata veriyor blog. Bu nedenle internette bulduğum okuma köşelerini koyuyorum bu yazıya :)
Gelelim temmuz ayında okuduklarıma,
Çok uzun 15 kitaplık bir liste o yüzden mümkün oldukça kısa tutmaya çalışacağım kitapları.
Çok uzun 15 kitaplık bir liste o yüzden mümkün oldukça kısa tutmaya çalışacağım kitapları.
O/Stephen KING: King'e hayranım ve okuyabildiğim kadar çok kitabını okumak istiyorum. O, uzun zamandır okumak istediğim bir kitaptı ama hep gözüm korkuyordu ama temmuzda bir cesaret başladım :) Amerika'da ,Derry isimli bir kasabada yaşayan bir grup ortaokul öğrencisinin kasabaya musallat olan bir canavarla savaşını anlatıyor kitap. Bu ne olduğu belirsiz varlık uzun bir dönem kasabaya musallat olmayı bıraksa da geri dönmüş ve kötülüklerine tam gaz devam etmektedir. Bu durum sebebiyle çocukluk arkadaşları birleşir ve bu canavarı alt etmeye yemin eder. Kitap güzel olmakla birlikte bu kadar uzun tutulmadan anlatılamaz mıydı diye düşünmedim de değil... 1212 sayfa olması beni cidden yordu ve kitap bu kadar uzun sürünce biraz koptuğum zamanlar da oldu. Genel olarak güzeldi ancak benim adıma bir "Göz" bir "Hayvan Mezarlığı" değildi :) Belki ortaokul lise zamanlarımda okusam daha çok sevebilirdim. Kitabın Altın Kitaplar'dan çıktığı bilgisiyle King'le vedalaşıp sıradaki kitaba geçeyim :)
Akra'da Bulunan Elyazması/ Paulo COELHO: Coelho en sevdiğim yazarlardan biridir bu kitabı da Can Yayınları 7 lira kampanyasında görünce hemen aldım ve okumak istedim ancak ne yazık ki "okunmasa da olur" listeme girdi... Kitapta halkın bir Kıptiye sorduğu sorular ve cevapları yer alıyor. Yenilgi, sevgi, savaş, güzellik, kader üzerine çeşitli metinler mevcut. Metinler çok kolay okunmaya müsaitler ancak belli bir yaşı geçen tüm insanların zaten vakıf olduğu konular bunlar o nedenle ben bu kitabı ortaokul, lise çağındaki arkadaşlarıma önerebilirim zira ben ortaokul zamanlarımda okusam eminim etkilerdi beni :) Can Yayınları'ndan çıkan kitap 149 sayfa .
Zehra'nın Cenneti/ Amir El Khalil: Kitapyurdu'nda Pegasus Yayınları'nın 6 kitap 30 lira kampanyasından , çizgi roman olduğunu bilmeden, aldığım bu kitap elime ulaşınca çizgi roman oluşundan mütevellit hemen okumak istedim zira ben kalp çizgi roman :) Kitapta Tahran'da bir gösteri esnasında polis tarafından gözaltına alınıp kendisinden bir daha haber alınamayan Mehdi Allavi isimli gencin ailesinin onu arama hikayesi anlatılıyor. Öykünün gerçeklerden esinlenmiş olması çok kalp kırıcı. Bir diğer kalp kırıcı unsur da kitaba ismini veren "Zehra'nın Cenneti"nin İran'da bir mezarlık oluşu... Mehdi'yi kitabın sonuna dek ben de ailesi gibi merakla bekledim ama evine dönüp dönmediğini yazmıyorum belki okumak isteyen olur. Bu tarz hikayeler benim çok ilgimi çekiyor Satrapi'nin "Persepolis"inin tadını aldım biraz bu kitapta da. Özetle ben sevdim ve kampanyadayken alınabilir kitaplardan biri hele de çizgi roman seviyorsanız. Pegasus Yayınları'ndan çıkan çizgi roman 225 sayfa ve kitabın sonlarında sözlük kısmı ve İran'daki ölüm cezalarına, siyasi yapıya dair de bilgiler verilmiş bu kısmı okumak da ayrıca güzeldi, bilgilendirici oldu. Kitapta hikayeden ötürü kasvet ağır basıyor bunu da eklemiş olayım.
Lady Chatterley'in Aşığı/ D.H. Lawrence: Constance Chatterley iyi eğitimli ve iyi bir ailenin kızıdır. Genç yaşta ,varlıklı bir adam olan Clifford Chatterley ile evlenir ancak evliliğinin ilerleyen dönemlerinde mutsuzluğu ağır basar ve hayatına bir başka erkeği de alır ama hikayemiz burada bitmiyor zira Chatterley çifti çok ilginç bir çift kitabın ilerleyen bölümlerinde Bay Chatterley bir sebepten eşinin başka bir adamdan çocuk yapmasını isteyecektir. Evet daha fazla anlatmayacağım merak eden okusun :) Güzel bir kitaptı ama ısrarla önerdiğim bir kitap değildi. Klasik okumaları sevenlere tavsiyemdir. Genel olarak hareketli bir kurgusu yok kitabın bir olay etrafında dönüyor ama okurken sıkmıyor. Martı Yayınları'ndan çıkan kitap 462 sayfa. Can Yayınları'ndan çıkan bir çevirisi de var belki yayınevi olarak Can'ı tercih etmek isteyenler olabilir ama çeviride kötü ya da göze batan bir kısım yoktu Martı da bu işi kotarmış bence :)
Hanımların Dikkatine/ Seray ŞAHİNER: Okuduğum ikinci kitabı olmasına rağmen Şahiner favori yazarlarımdan biri. Antabus'un tersine bu kitabında ağır kasvet öğeleri yoktu hikayeler hüzünlü bitse de bir güneşlik hava söz konusuydu. Kadın öyküleri anlatmış bize Şahiner bu kitabında. Birbirinden ayrı hikayeler ama birbiriyle ortak noktaları olan kadınların hikayeleri okurken sizi içine çekiyor. Kadın erkek ilişkilerini güzel yazan kalemlerden biri bence Şahiner. Sıkılmadan okunacak bir kitaptı ve yazarın diğer kitabı "Antabus"la birlikte tavsiye listemde. Can Yayınları'ndan çıkan kitap 218 sayfa.
Güney Postası/ A. Saint-EXUPERY: Exupery'nin Küçük Prensi benim" tüm zamanların en sevdiğim kitapları" listemde en baştadır. Ne kadar okursam okuyayım asla bıkmayacağım ve beni ilk günkü kadar etkileyecek bir kitaptır Küçük Prens. Exupery'nin farklı bir kitabını da okuyup ondan da tadı damağımda ayrılınca "Dilekcim bunu da al" dedim ama maalesef bana diğer iki kitap kadar tat vermedi. Yazarın ilk kitabı oluşu ve benim Küçük Prens'e olan hayranlığım bu hezimetimin önüne geçti. Fransa-Kuzey Afrika arası posta uçuşu yapan bir pilotun hikayesine eşlik ediyorsunuz kitapta. Remzi Kitabevi'nden çıkan kitap 128 sayfa. Sonu ise ziyadesiyle üzücü :(
Yüzbaşının Kızı/ PUŞKİN: Kitapta Pugaçev isimli bir isyancının Don ve Ural Kazaklarının başına geçerek Çar'ın 25 Bin kişilik ordusunu bozguna uğratışını ve kurduğu düzensiz ordu ile Moskova kapılarına kadar dayanmasını okurken tüm bu hengamede aşkının peşinden gidip onun için bir dolu engeli aşan baş kahranamınız Grinyov'un hikayesini okuyoruz. Ben 99'da almışım kitabı bendeki baskı Kibele Yayınları'ndan ve çevirisinde herhangi bir sıkıntı yoktu ama basımı bir miktar kötüydü. Kitaba çok dahil olamadım belki de yanlış zamanda okudum bilmiyorum çünkü çoğu kişinin çok sevdiği bir kitaptı ben de kötü demiyorum ama çok çok sevdim mi? Pek öyle diyemem. Kitap 224 sayfa bunu da iliştireyim :)
Albaya Mektup Yok/ Gabriel Garcia MARQUEZ: Savaşta ülkesine hizmet vermiş bir albayın hikayesini okuyoruz bu kitapta. Tek evlatları olan oğullarını kaybetmiş ve onun ardından kalan dövüş hororzuyla yaşayan yaşlı çiftimiz albayın asla gelmeyen emekli maaşını beklemektedir. Albay hergün "bugün gelir" umuduyla maaş haberini verecek mektubu bekler ancak "bugün de albaya mektup yoktur"... Çok tatlı ve çok kalp burkan bir öyküydü ben sevdim. Can Yayınları'ndan çıkan kitap 74 sayfa.
Yüreğinin Götürdüğü Yere Git/ Susanna TAMARO: Kitabın baş kahramanı kızını kaybeden ve torunuyla yaşamaya başlayan bir babaanne . Torununun evden gidişiyle birlikte ona her gün mektup yazar bu mektuplarda hayat tecrübelerini ve çeşitli aile sırlarını anlatır babannemiz. Beni çok etkilemedi maalesef daha genç yaşlarda okunsa yeri ayrı olacak kitaplardan biri. Yine ortaokul , lise dönemindeki arkadaşlarıma okumalarını tavsiye ettiğim bir kitap oldu bu kitap da. Can Yayınları'ndan çıkan bu kitap 149 sayfa. Tamaro'ya hayranım onu da hemen söyleyeyim benim favorim "Kökler, Yollar ve Yitik Benler" kitabıdır. Şu an Kitapyurdu'nda 5 kitap 15 lira kampanyasında bence kaçırmayın çok severek okuyup bir çok cümlenin altını çizmiştim :)
Zamanın Hükmü/ Necip MAHFUZ: Mahfuz çok geç tanıdığıma hayıflandığım ama çok kısa sürede en sevdiğim yazarlar mertebesine oturan bir yazar. Çok çok çok seviyorum! Boşuna Nobel Ödülü almadı bence Mısır'ı bir de onun gözünden okuyun. Ahlaksızlığın, yozlaşmanın, çıkarların insaniyetin üstüne çıkışının en güzel kaleme alındığı kitaplar Mahfuz eserleri olabilir. Ne vakit bir Mahfuz kitabı okusam Mısır'ı görme hevesim depreşir ve her kitabında bir Mahfuz kahramanı benim yol arkadaşım olur : ) Bu kitap boyunca Münire ile gezdik Mısır'da. Hamid Burhan ve Saniye El-Mehdi çocukları Münire, Muhammed ve Kevserle birlikte Kahire'de yaşayan bir ailedir. Bu kitapta hem ailenin dönüşümü hem de Mısır'ın geçirdiği dönüşümü okuyorsunuz. Hamid Burhan iyi ki kitabın başlarında öldün yoksa ben hep ölmeni dileyecektim nankör seni :( Ben bazı kahramanlara takıyorum , sinir oluyorum böyle :)))) Güzel bir Mahfuz kitabıydı ancak benim favorim hala "Aşk Zamanı" ve "Yağmurda Aşk" :) Ama tüm Mahfuz kitaplarını seviyorum ve hepsi tavsiye listemde onu da hemen ekleyeyim. Kırmızı Kedi Yayınları'ndan çıkan bu kitap 160 sayfa. Kırmızı Kedi'den çıkan tüm Mahfuz kitaplarının en sonunda kitapta Mısır'a dair verilen bilgilerin genişletişmiş halleri mevcut bu olayı çok seviyorum insan bilmediklerini okuyunca kitap daha iyi oturuyor kafanızda ben, kitabı okumaya sonundaki bilgilerden başlayın derim :)
Zamanın Hükmü/ Necip MAHFUZ: Mahfuz çok geç tanıdığıma hayıflandığım ama çok kısa sürede en sevdiğim yazarlar mertebesine oturan bir yazar. Çok çok çok seviyorum! Boşuna Nobel Ödülü almadı bence Mısır'ı bir de onun gözünden okuyun. Ahlaksızlığın, yozlaşmanın, çıkarların insaniyetin üstüne çıkışının en güzel kaleme alındığı kitaplar Mahfuz eserleri olabilir. Ne vakit bir Mahfuz kitabı okusam Mısır'ı görme hevesim depreşir ve her kitabında bir Mahfuz kahramanı benim yol arkadaşım olur : ) Bu kitap boyunca Münire ile gezdik Mısır'da. Hamid Burhan ve Saniye El-Mehdi çocukları Münire, Muhammed ve Kevserle birlikte Kahire'de yaşayan bir ailedir. Bu kitapta hem ailenin dönüşümü hem de Mısır'ın geçirdiği dönüşümü okuyorsunuz. Hamid Burhan iyi ki kitabın başlarında öldün yoksa ben hep ölmeni dileyecektim nankör seni :( Ben bazı kahramanlara takıyorum , sinir oluyorum böyle :)))) Güzel bir Mahfuz kitabıydı ancak benim favorim hala "Aşk Zamanı" ve "Yağmurda Aşk" :) Ama tüm Mahfuz kitaplarını seviyorum ve hepsi tavsiye listemde onu da hemen ekleyeyim. Kırmızı Kedi Yayınları'ndan çıkan bu kitap 160 sayfa. Kırmızı Kedi'den çıkan tüm Mahfuz kitaplarının en sonunda kitapta Mısır'a dair verilen bilgilerin genişletişmiş halleri mevcut bu olayı çok seviyorum insan bilmediklerini okuyunca kitap daha iyi oturuyor kafanızda ben, kitabı okumaya sonundaki bilgilerden başlayın derim :)
Eyvah Kötü Bir Şey Olacak/ Dr. H. Alp Karaosmanoğlu: Psikoloji okumaları yapmayı çok seviyorum aynı zamanda da ciddi anlamda evhamlı bir insanım :) Bu kitap bana bir psikolog arkadaşım tarafından tavsiye edildi ancak genel olarak bildiğim şeylerdi kitaptakiler o yüzden yeni bri şey okumuş olmadım fakat evhamla-vicdan arasındaki ilişkiyi bilmiyordum. Evhama meyyalim vicdanımdandır a dostlar :)))) Eğer evhamlı biriyseniz ya da psikoloji okumaları yapmayı seviyorsanız ama başlangıç okuması olsun istiyorsanız evham for begginers olabilir bu kitap :)))) Psikonet Yayınları'ndan çıkan kitap 173 sayfa.
Kayıtsızlık Şenliği/ Milan Kundera: Kundera'yı okumaya "Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği" ile başlamak gibi bir şanssızlığım oldu ne yazık ki.. O kitabın üstüne çıkan kitaplar bekliyorum Kundera'dan ve maalesef şu ana dek bu mümkün olmadı. Eğer önce bunu okusam eminim şu an sevdiğimden daha çok severdim ama ben ilk okuduğum kitaptaki tadı almak istiyorum. 5 arkadaşın hikayesi var bu kitapta. Biri işsiz bir oyuncu diğeri kayıp annesinin izini süren bir adam, bir diğeri mutluluk arayışında olan bir karakterken biri yazar olma hayali kuran bir adam ve biri de ağır derecede narsist ( benim favorim bu karakterdi :)))) Kitap güzeldi aslında ama dediğim gibi Kundera'yla benim talihsizliğimiz yanlış kitapla tanışmak oldu. Eğer Kundera'yı hiç okumadıysanız önce bununla giriş yapın derim. Can Yayınları'ndan çıkan kitap 108 sayfa.
Nil'de Ölüm/ Agatha CHRİSTİE: Benim gözümün çiçeği yazarlardan biridir Christie. Kendisinin çok yıllar önce bu güzelim kurgularla bu kitapları nasıl yazdığına hayret ederim zira günümüzde bile iyi polisiye bulmak piyango gibi bir şey... Nil'de yolculuk eden bir gemide işlenen bir cinayeti anlatıyor kitap. Genç ve yeni evli bir çiftimiz Linet ve Simon balayı yolculuğuna çıkar. Linet çok varlıklı bir kadındır ve kocası da en yakın arkadaşının nişanlısıdır yani Linet en yakın arkadaşının nişanlısını elinden almıştır. Yolculuk esnasında Linet ölür ve cep Herkül'ü dedektifimiz Poirot da katili arar. Yine "ay katil o muymuş?" Dediğim bir sonla bitti kitap. Olaylar olaylar :) Altın Kitaplar'dan çıkan kitap 192 sayfa.
Göklerde Eriyip Gitmek İstrerdim/ Jose MARTI: Şiir okumayı çok seviyorum özellikle de farklı ülkelerin edebiyatlarından örnekleri okuyup bu anlamda bir birikime sahip olmak çok hoşuma gidiyor. İspanyol yazar Marti'nin bu şiir kitabının seçkisi ise Behramoğlu tarafından yapılmış. Çeviri de Behramoğlu'nun. Ben severek okudum eğer benim gibi farklı kültürlerin mutfağına girip farklı tatlar denemeyi seviyorsanız tavsiyemdir. Can Yayınları'ndan çıkan kitap 118 sayfa.
Yakasında Bir Çiçek Gibi İntiharı İle Birlikte Gezen Bir Adamı Durdurun Durdurabilirseniz/ Jacques RIGAUT: İsmine yanıp aldığım bu kitap Rigaut'dan aforizmalar içeriyor. Hayatı boyunca kendisini öldürmek fikriyle yaşamış Rigaut ve bu aforizmalar da yazara dair fikirler veriyor ancak ben sevemedim. Çok daha iddialı bir şeyler beklemiştim ve beklentimi karşılamadı. Kırmızı Kedi'nin bu turuncu serisinde cidden çok iyi kitaplar var Exupery'nin "Rehine'ye Mektup"unu bu seriden okuyup aşık olmuştum. Bu nedenle Rigaut'yu tekrar okuyup ikimize bir şans daha vermek taraftarıyım :) Bu minik cep boy kitap 84 sayfa ama cüssesine bakmayın bir nefeste okutmuyor kendini size :)
Benim okumalarım böyleydi. Ağustos okumalarımı da aksilik olmazsa haftaya yazacağım. Buraya dek okuyan herkese çokça sevgiler :)
Oooo yine bissürü okumuşuz veri veri nays:)))
YanıtlaSilTenk yu ama sen kimsin acaba??? :)
SilGüzel bir liste, çok güzel özetlemişsiniz. Notlarımı aldım okumadıklarım için, emeğinize sağlık.
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
Sil