Nasılsınız? Keyifler nasıl sevgili okur? Mayıs ve haziranda 12 kitap okumuşum 4 tanesini anlatmayacağım akademik kitaplar ve bence okumasanız da olur :))) Bana da fenalık geldi keşke ben de okumasam artık :)))
Mayıstan 9 hazirandan 1 kitap var ayrı ayrı yazmayacağım hepsini birden anlatayım istedim kısa kısa. Buarada aramıza yeni okurlar katılmış bir mailde bir kitapla alakalı detay isteyen bir arkadaş olmuş ve yazıları daha uzun tutmamı ama çok fazla kitap okuyorum her ay 8-10 kitaplık bir listeyi uzun tutsam kimse okumaz eminim :) Amacım bu yazıları okuyanlara kitapla ilgili çok ipucu verip okuma şevklerini kaçırmadan minik minik fikir vermek :)
Bu sefer kitapları tek tek fotoğraflayamadım mazur görülür diye umuyorum amaç zaten kitabı anlatmak :)
Sen Çözemezsen Kant Çozer/ Marie Robert: Felsefeye bir giriş yapmak istiyorsanız ama sıkıcı değil de gündelik hayattan örneklerle düşünürlerin fikirlerini anlatsın diyorsanız, terimlere boğulmadan felsefe okuyayım ve düşünürlerin ana fikirlerini öğreneyim diyorsanız şahane bir seçim olur bu kitap :) Kitapta Spinoza'dan Mill'e 12 düşünürün çeşitli konulardaki fikirlerini okuyorsunuz bunu yaparken de gündelik hayattan senaryolar çıkıyor karşınıza. Misal Spinoza'yla İkea'ya alışverişe gittim,Platon'la aşka dair Heidegger'le de ölüme dair okumalar yaptım. Heidegger kısmında bir köpeğin ölümü anlatılıyordu ve köpeğim bu kitabı okumadan 1 hafta kadar önce ölmüştü :( Hayat bazen garip tesadüflerden ibaret... Ben kitabı sevdim yazarı da felsefe öğretmeniymiş gerçekten bu kadar yalın anlatarak filozoflara dair bilgi veren başka kitap okumadım ben. Kitap 187 sayfa ve bir oturuşta bitecek bir kitap gerçekten okuması çok zevkli. Yayınevi yeni bir yayınevi olmasına rağmen çevirisi de gayet güzeldi. Kitapyurdu'nda kampanyası vardı ben aldığımda çok da harika bir bez çanta hediyeliydi sanırım hala var geçenlerde vardı. Yazmayı unutmuşum ekleyeyim yayınevi Ayrıksı Kitap.
Felidae/ Akif PİRİNÇCİ: Benim bir Tülay Ablam vardı :) Yıllar yıllar önce 2005 yılında bana dayısının polisiye romanlar yazdığını ve kahramanın da bir kedi olduğunu anlatmıştı. "Dilek okusan çok seversin" demişti kısmet 2019'a imiş. Keşke bu kadar geç okumasaydım dediğim bir kitap oldu çünkü eminim o zamanlarda okusam bunun 10 katı daha çok severdim ki şu an bile Felidae'nin büyük hayranı oldum :) Bir mahallede sürekli kedi cinayetleri işleniyor ve oraya yeni taşınan meraklı kahramanımız Felidae bu cinayetleri çözmeyi kafaya koyuyor:))) Kedileri o kadar çok seviyorum ki bu kitap beni bu kadar sardıysa en öncelikli sebebi kediler. Ama kurgunun hakkını asla yiyemem zira köpek hatta fil bile olsaydı ben yine aynı şevkle okurdum kitabın kurgusu yer yer komikti kedi tarikatları, kedi aşkları, kedi yasları :))) Kedim Platon'u o hallerde düşündüm de :)))))))))))) Yazarın diğer kitaplarını da toplamak istedim ama maalesef "Tanrılar" dışındaki kitapları tükenmişti. Şiddetle diğer kitapları da edinmek istiyorum. Tülay Abla şimdi nerede ne yapıyorsun bilmiyorum ama keşke bu yazıyı okuyor olsan da bana diğer kitaplar konusunda yardımcı olsan :))) Aylak Adam Yayınları'ndan çıkan kitap 285 sayfa. Yazarı Almanya'da yaşadığı için kitabın ana basım dili Almanca ve Türkçeye çevrilmiş halini okuyoruz bu da dipnot olarak burada kalsın :)
Leyleklerin Uçuşu/ Jean Christophe Grange: Grange'ın "Kızıl Nehirler"i , tüm zamanlar içinde, okuduğum en iyi polisiyelerden biriydi. Bu kitap o kadar çok tavsiye edilmişti ki Kitapyurdu'ndaki yorumlara bir bakayım dedim aklı evvelin biri leyleklerin kitaptaki rolünü yazmış ve kitabın çoğunu zaten açık etmişti o yüzden esrarın bir kısmı zaten çözülmüştü ve okuma şevkimi azalttı biraz. Ben burada bile kitapları küçücük yazmaya çalışıyorum ki kimsenin okuma heyecanını bilemeyeyim...
Baş karakter Louis Antioche bir iş teklifi alır. Bu iş ,kendisine belli bir rota üzerinde leyleklerin göç yollarına gidip onları izlemektir. Ücreti oldukça dolgundur ve tüm masraflar da işveren tarafından karşılanacaktır. Louis bu teklifi kabul eder ve yola çıkar. Bu yolda da başına gelmedik kalmaz. Temposu asla düşmeyen ve bir dolu macera içeren bir kitap olsa da benim için bir "Kızıl Nehirler" değildi belki leyleklerin kitaptaki rolünü okuyarak keşfetseydim biraz daha heyecan dolu olabilirdi ... Doğan Kitap'tan çıkan roman 302 sayfa.
Şair Evlenmesi/Şinasi: Bildiğiniz üzere Şair Evlenmesi Türk Edebiyatının ilk tiyatro eseri.
Oyunda ,beğendiği kadınla evlenmek isteyen bir adamın, aslında kendisine kadının ablasının verildiğini anlaması ve bu durumdan kurtulma çabasını okuyorsunuz. Minicik, 49 sayfalık, bir kitap ama edebi değeri onu kocaman yapıyor. İş Bankası Yayınları'nın bu harika baskılarından okumak da ayrıca keyifliydi zira kitabın bir kısmı Şinasi'nin hayat hikayesini anlatıyor ve bu beni çokça etkiledi çok üzüldüm okurken. Şinasi'nin hayatı romanlara konu olacak cinstenmiş.
Fırın Saldırısı/ Haruki Murakami: Fırın Saldırısı 2 kısımdan oluşan bir hikaye kitabı. İlk kısımda , geçmişte açken bir arkadaşıyla fırın soyan bir adamın bunu eşiyle paylaşmasını anlatıyor. Eşine bunu anlattıktan sonra da o suçla alakalı bir şey yapmak istediğini söylüyor devamını anlatmayacağım zira okumak isteyenler varsa kitap zaten çok kısa heyecanı öldürmeyeyim :) Kitaba dair ilk olarak şunu söyleyebilirim etiket fiyatına asla değmiyor. Murakami'nin daha önce "1Q84"ünü okudum ve sevmiştim o kitabı ama bunda değil o tadı almak çok da tat alamadım desem yeri. Çizimi ve baskısı güzel ama hepsi o. Ben D&R'dan 12.90'a almıştım çok merak ederseniz o fiyata bulursanız alın ama okumazsanız da bir şey kaybetmiş sayılmazsınız daha iyi kitapları var. Doğan Kitap'tan çıkan kitap 75 sayfa.
Evliliğin Koruyucusu Hera/ Robert Krugmann: Yurt Yayınları'nın mitoloji serisinin aşığıyım. Şu ana dek o seriden okuduğum hiçbir kitap bende hayal kırıklığı olmadı. Mart ayında bu seriden Demeter'i okumuş onu da sevmiştim Hera'yı Demeter kadar sevmesem de bu kitabı da sevdim. Tanrıça Hera'nın öyküsünü anlatıyor ve bunu da gerçekten güzel kurgularla yapıyor. Kısaca Hera'nın mitolojideki yerini öğreneyim hem de kafa dağıtayım derseniz doğru kitap. Çeşitli kurgularla size Hera'yı anlatırken yormuyor yani terim vs içermiyor küçücük bir roman gibi düşünebilirsiniz. 63 sayfalık ve bir oturuşta bitecek bir kitap.
Gümüş Patenler/ Mary E. Mapes Dodge: Gümüş Patenler bir çocuk kitabı aslında ama ben çocuk kitapları okumayı özellikle de klasikleşmiş çocuk kitapları okumayı çok seviyorum ve bu kitap uzun zamandır listemdeydi. Bilgi Yayınları'nda bir indirim görünce attım sepete :) Kitap tam metin değil kısaltılmış metin ve 277 sayfa. Kitapta Hollandalı bir grup çocuğun geleneksel paten yarışlarına hazırlık hikayeleri anlatılıyor. Çocukların çoğunluğu çok zengin ve iyi ailelerin çocukları ama kahramanlarımızdan Hans ve Gretel çok fakirler ve babaları da geçirdiği bir kazanın akabinde yatalak kaldığı için anneleriyle birlikte ona bakmak zorundalar ama onca imkansızlığa rağmen azimli çocuklar ve yakında yapılacak olan bir paten yarışına katılabilecek kadar da iyi kayıyorlar. Zamanla zengin çocuklarla kaynaşıp arkadaş da olacaklar :) Kitabı okurken içinde Hollandanın fiziki özelliklerine, sanatına, kültürüne dair bilgiler de vermiş ki bu çok güzel olmuş zira okuyan çocuk bunları da öğrenip belki de gezme, keşfetme isteği duyacak belki kendi ülkesindekilere de merak salacak. Ben bile okurken Hollanda'ya gitmek istedim :) Benim çocuğum olsa okutulacaklar listesinin başlarında olurdu. Çocuk kitaplarını seven yetişkinlere de tavsiye olunur :)
Bir Genç Kadına Mektuplar/ Rainer Maria Rilke: Size çok komik bir şey söyleyeyim Rilke'nin adı bana inanılmaz kibar gelirdi ve henüz okumamama rağmen yazdığı şeyleri seveceğimi düşündürürdü bana :) Öyle de oldu bu zarif isimli adamın mektuplarını da en az ismi kadar zarif buldum. İntihar etmek isteyen bir hayranı Rilke'ye mektup yazar ve Rilke de cevap verir, onu bu fikrinden vazgeçirmeye çabalar. Zamanla aralarındaki iletişim mektup arkadaşlığına döner ve bu zarif mektuplar bu kitapta toplanmış ne hoş birilerinin mektuplarına dahil olmak. 1919-24 arasında şairle mektuplaşan bu kadın ise bu mektuplardan yıllar sonra kendini öldürmüş maalesef. Nora Kitap'tan çıkan kitap 44 sayfa.
Iyi okumalar, okumalarınız bereketli olur inş. Ben de kendi rekorumu kirdim ve son 2 ay 22. Kitap okudum. Yaz bitince dersler ve çocuklar başladığında belki ayda 1 kitap bile okuyamayacak durumda oluyorum... yazın arayı kapatıyorum belki de :) ayrıntılı yazı yazma konusunda size hak veriyorum. Okuduğum kitapları yazmak benim acimdan okuma suresi kadar zaman istiyor bazen. Kısa kısa geçmek çok daha pratik
YanıtlaSilMerhaba,
SilEvet yaz bana da yarıyor kışın pek okuyamadım ama yazın arayı kapatmaya çalışıyorum. 22 kitap gayet iyi bence. Kitap blogu olsam uzun uzun anlatayım her birini tek yazıda ama kitap blogu değilim ayrıca uzun uzun yazınca illa ki kitaptan ipuçları da oluyor ben de onu vermeyi hiç istemiyorum çünkü okumanın büyüsünü bozuyor.
Tebrikler iki ayda 12 kitap çok iyi. Birde akademik kitaplar olunca çok daha fazla mesai gerektirmiştir herhalde.
YanıtlaSilNormal aslında çünkü burada gördükleriniz çok kolay okunan kitaplardı belki daha zor kitaplar okusam bu kadar okuyamazdım. Akademikler tekrar okumalarımdı bir kısım şeyleri hatırlamak adına yaptığım okumalardı o nedenle ilk kez okuduğumdaki gibi zorlanıp üstüne uzun zaman harcatmadı.
SilDopdolu, keyifli okumalar dilerim size. Kısa kısa kitaplar hakkında bilgi verilmesi daha güzel bence:)
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Açıkçası ben çok uzun yazıları çok dikkatlice ve şevkle okuyamıyorum o nedenle bile kısa yazmayı tercih ederim kaldı ki çok kitap olunca zaten çok zor uzun uzum yazabilmek. Enazından benim adıma :)
SilTanıtım ve bilgilendirmeler için çok teşekkürler.
YanıtlaSil