Merhaba,
Bu yazıyı yazıp , taslağa atmıştım yoksa yine uzun zaman yazamazdım :)
Kızıl Elma-Oğulla Buluşma / Cengiz AYTMATOV Aytmatov'un Cemile'sini okuyup diğer kitaplarını da okumak istemiştim ancak yıllar sonra yeniden bir kitabını okuyabildim. Bu kitapta 2 adet hikaye var ikisi de sade ama derin anlatıma sahip olan hikayeler. Ben ikisini de sevdim. Kızıl Elma , evliliğini sorgulayan bir adamın geçmişe dönüp eşiyle evliliğinin sebebini düşünmesini anlatıyor. Oğulla Buluşma'da ise savaşa giden oğlunu arayan bir adamın hikayesi anlatılmış. Aytmatov^'un tarzını , istediği şeyi usul usul anlatmasını seviyorum. Ötüken Neşriyat'tan çıkan kitap 52 sayfa ve tavsiye listemde.
Benerci Kendini Niçin Öldürdü/ Nazım HİKMET: Bu kitabı ya 2 ya da 3. kez okuyorum ama her seferinde "ya bu satır neydi böyle" dediğim satırları sanki ilk kez okuyormuşum gibi bir tat alıyorum. Her seferinde aynı vuruculukla karşılıyor beni Nazım'ın satırları... Elimde tüm kitaplarından oluşan serisi var ve hepsini bitirmeyi hedefliyorum. Umarım başaşırırım. Adam Yayınları'ndan çıkan kitap 277 sayfa.
Mimoslar/ Herodos: Kabalcı Yayınları'nın Kitapyurdu'nda yaptığı 5 kitap 15 lira kampanyasından faydalanıp almıştım. Antik çağlardan kalan metinleri okumak kadar büyüleyici az şey var benim için. 112 sayfalık kitapta Herodas'ın şiirleri çevrilirken metnin aslı da verilmiş bu da hoş bir detaydı. Ben severek okudum ve bu tarz okumalar yapan herkesin seveceğini düşüyorum fakat kitap artık kampanyada değil ve fiyatına en son baktığımda 20 liraydı. Bu da böyle gereksiz bir bilgi olarak dursun burada :)
Hollanda'da Bir Cinayet/ Georges SIMENON: Polisiye ve özellikle Agahta Christie sever biri olarak Simenon'u kampanyada bulmak beni mutlu etti. Christie'nin Poirot'su ne ise Simenon'un Maigret'i de oydu benim için :) Daha önce dedektif Maigret'in iki hikayesini çizgiromandan okuyup çok sevmiştim. Bu kitapta Dedektif Maigret Delfzijl isimli bir kasabada işlenen cinayeti çözmekte görevlidir. Bu kitap ne yazık ki benim adıma o çizgiromanlardaki gibi akmadı ama kötü de diyemem zira cinayeti kimin işlediğini merak ettim fakat kurgu biraz daha akıcı ve hareketli olsa daha bir güzel olur diye düşünüyorum. Kabalcı'dan çıkan kitap cep boy bir kitap ve 159 sayfa.
Kör Güvercin// Bekir YILDIZ: Yıldız da geçen ay okuduğum Toptaş kitabında ismi geçen yazarlardandı. Birkaç kitabını sipariş ettim ancak bu kitabını gördüğümde almayı özellikle istedim çocuk kitaplarını seviyorum ve Yıldız'ın yazdığı bir çocuk kitabının da nasıl olacağını az çok tahmin etmiştim. Kitapta insan oğlunun hayvana yaptığı eziyetler hayvanların ağzıyla anlatılıyor ve kitapta argoya çalan yerler de var. Belli bir yaş grubunun üstü okusa daha iyi olur diye düşünüyorum ancak tek sebebi argoya çalan kısımlar değil duygusal çocuklar etkilenebilir. Cem Yayınları baskısını okudum 72 sayfaydı.
Savaş ve Barış/ TOLSTOY : Bu kitabı uzun yıllar almak istedim ama hep basiretim bağlandı. Sevgili arkadaşım Kitap Sevinci'ni de kandırdım birlikte okuyacaktık ancak kendisi beni ekti sonra da bana "Dilek beni deşifre edecek misin?" Dedi. Vallahi etmeyecektim. Çoluğu çocuğu var rencide olmasın dedim ama :))))
Takipçisi çok olan Youtuber ve Instagram tayfası "ay kitap çok zordu. 600den fazla karakter vardı. Ağır bir kitaptı" diye diye beni iyice kitaptan soğuttu. Herkes kitap anlatmak zorunda mı? Harcı olmayan anlatmasın inanılmaz sinir oluyorum. Evet kitap 2000 sayfaya yakın ve içerisinden bir dolu karakter var ama temel karakterleri oturttuktan sonra dahil olan karakterlerin büyük bir kısmı kitaba anlık dahil olup çıkıyor yani okumayı zorlaştıran bir durum olmuyor bu... Ayrıca kitap ağır bir kitap değil sadece içerdiği savaş Rus- Fransız Savaşı olduğu için bilgi kısıtı olanlar veya ilgilenmeyenler için zor okunabilir ama ben bunun bile "zor okunması" için etken olduğunu düşünmüyorum. Kitapta Komutan Kutuzov ve Napolyon eşlik ediyor bize. Yer yer Türklerden de bahsediliyor ayrıca sürekli bir savaş ortamı tasvir edilmiyor karakterlerin aile hayatlarının anlatıldığı bölümler de mevcut. Özetle ben eğer Nazım HİKMET çevirisini görmesem hala almaz ve önyargılı yaklaşırdım ancak canım Nazım çevirmişsse hemen okumak istedim ve çok da iyi yapmışım ben kitabı sevdim. Aranızda önyargısı olan veya gözü korkan varsa hiç korkmasın bence. İlk başlarda karakterleri bir kağıda not alın gerisi kolay geliyor. Ben tam 2 buçuk ayda okudum 2 cildini ancak geniş vakti olanlara tavsiyem hergün okuyun , kopmayın kitaptan ve 2 cildi arka arkaya okuyun. Can Yayınları'na bin teşekkür Nazım çevirisi ile sunduğu için! Başka bir çeviriyle okusam da sonra bu çeviriyi görsem üzülürdüm elbette 2. çevirmen Zeki Baştımar'ı da selamsız geçmeyeyim iki ismin de emeğine sağlık. Kitap 1712 sayfa ve tavsiye listemde :)
Kasımda 6 kitap okumuşum ve geçelim Aralığa :)
ARALIK:
Kasımda 6 kitap okuduğuma üzülürken aralıkta 3 tane okuyabilmişim :))))
Hiroşima'nın Tohumları/ Edita MORRIS: Remzi Yayınları'nın kampanyasından almıştım bu kitabı Kitapyurdu'ndan. Hiroşima'yı yaşamış 2 kız kardeşin öyküsünü anlatıyor kitap. Kardeşlerden küçük olanı hamile kalır ve bebeğin nasıl doğacağının telaşı aileyi esir alır. Kitap sakin sakin anlatırken sonu beni üzdü :( Remzi Yayınları'ndan çıkan kitap 80 sayfa.
Sadako ve Kağıttan Bin Turna Kuşu/ Elenor COERR: Tamamen tesadüfi bir şekilde arka arkaya iki kez Hiroşima'yı anlatan kitap okumuşum. Bu kitap aslında bir çocuk kitabı ancak bence yetişkinlerin de okuyabileceği bir kitap. Hiroşima'dan kalan mirası, kanseri yaşayan çocuklardan biri Sadako. O kadere rağmen o kadar umut dolu ki... Japonya'da genel bir inanışa göre eğer kağıttan 1000 adet turna kuşu yaparsan dileklerin kabul olurmuş. Sadako hastanede kaldığı süreçte 1000 adet turna kuşunu tamamlayacağına ve iyileşerek çıkacağına o kadar inanıyor ki siz de onunla birlikte umudunuzu canlı tutarak hikayeyi tamamlamak istiyorsunuz. Kitabı kapattığımda gözyaşımdan bir turna kuşu uçurdum umarım buluşmuşsunuzdur Sadako... Beyaz Balina Yayınları'ndan çıkan kitap 96 sayfa.
Romeo ve Juliet/ Shakespeare: Artık hikayeyi bilmeyen yok. 2 aşığın ölümsüz hikayesi. Muhteşem bir başyapıt evet klişe ama bu kitabı sadece bu cümle anlatabilir. Canım Romeo canım Jıliet kahrolsun Montegu'ler ve Capulet'ler de yaşasın aşk! Bu iki gencin ailesine muazzam kılım ya :)
Ben Say Yayınları'ndan okudum çeviriyi sevmeyenler de olmuş ama ben büyük sıkıntılara denk gelmedim şiir gibi aktı gitti 176 sayfa.
2019'u bu kitaplarla bitirmişim :)
Çok verimli bir ay olmuş. Tebrikler.
YanıtlaSilBu tarz yorumları onaylamıyorum bilginiz olsun. Yorum alsın diye değil de ilgisini çeken insanlar okusun diye yazıyorum nacizane. Okumadığınız 2 ayrı ayın yazısına "çok verimli bir ay olmuş tebrikler" yazışınızdan belli. Takibe takip yoruma yorum bulunmuyor müessemizde. Daha önceki bir yorumunuzda da bu tarz bir şey yazmıştım. Son kez tekrar yazayım sizinki gibi yorum atacaklar da hiç uğraşmamış olur.
SilKör Güvercin'i okumaya herhalde dayanamam Dilek'ciğim:( insanların hayvanlara zulmüne dayanamıyorum:( Savaş ve Barış için zor okunur demişler demek, ben de sana katılıyorum gayet rahat okunan bir kitaptı. Adamın dili sade zaten. Öyle ağdalı yazmıyor. Seviyorum Rus yazarlarını. Ah! Shakespeare hayranım, orası Doğu bu da Jülyet hala unutmadım :))
YanıtlaSilEline sağlık, çok teşekkürler:)
Müjde günümüzde herkes kitap anlatıyor o sebeple herkesin bir fikri var :) Zor gelen tarafını anlamadım zira konudan koparacak kadar kalabalık yoktu kitapta :)))) Kitap yorumunu ciddiye alacağım insanları iyi seçiyorum artık.
SilSahi unuttum halbuki yazayım demiştim, fotodaki kitap köşesi senin mi? Bayıldım. Denize nazır. Güle güle otur.:)
SilHayır köşe benim değil daha önceki yazılarda belirtmiştim bunda unutmuşum. Kendi fotoğraflarımı yükleyemediğim için netten bulduğum güzel köşeleri ekliyorum. Keşke benim olsa ya kalp koyuyorum buraya :)
SilO zaman şöyle diyeyim: Daha güzelleri senin olsun:)
SilHepimizin olsun inşallah :)
SilAminnnnn:)
SilBu karantinayı verimli geçirenlere selam olsun. Savaş ve Barış uzun zamandır listemde, bir küçük kalınlığından korkuyorum yalan yok. Utanarak söylüyorum ki hiç Shakespeare okumadım ama çok istiyorum...
YanıtlaSilKalın ancak gerçekten zor okunmuyor hiç gözün korkmasın :) Shakespeare ortaokul aşkımdır Romeo ve Juliet, Othello, Hamlet... Tekrar tekrar okuyup bıkmadıklarımdan :)
SilAy bir dakika ya Bilge görünce tanıyamadım bir anda :) Ayşe ne demek ben Shakespeare okumadım? Bu iş artık bende. Okumadım diyor ya :))))
SilOldukça boş vaktimin olmasına rağmen istediğim gibi kitap okuma alışkanlığını hala edinemeyen biri olarak böyle kitap yorumlayan bloglari görünce bir dikkat kesiliyorum. Özellikle mimoslar i merak ettim antik çağlardan kalan metinleri çeviren kitaplar olarak bir kaç tane de örnek verebilir misiniz
YanıtlaSilAntik dönemden günümüze ulaşan birçok eser var. Çoğu yayınevi bunları basmakta. Size şunu okuyun bunu okuyun diye tavsiye veremem okuma zevkinizi bilmiyorum misal "Anabasis" desem sevecek misiniz? Google'da Antik Döneme dair okuma tavsiyesi içeren makaleler var onlardan yararlanabilirsiniz dilerseniz. Keyifli okumalar.
SilÖncelikle güzel bir liste olmuş. Aytmatov'un henüz bir kitabını okumadım ancak sürekli niyetlendiğim bir yazar, vakit sıkıntısı ve eldeki kitaplar derken sürekli erteliyorum. Onun haricinde Agatha Christie ilk okuduğum polisiye yazarıdır ve sonrasında çok kitabını okudum, 10 Küçük Zenci kitabını özellikle seviyorum. Georges Simenon'u da listeme alacağım denemek üzere.
YanıtlaSilTolstoy'un anlatımı bana göre çok sade ve anlaşılır. İnsanı yormuyor. Kitap okumayı bir yarıda çeviren zümreler için kalın ve derin kitaplar kimi zaman sıkıcı olabiliyor sanırım. Okuduğum kitapları arasından ince ve bir solukta okunuyor olsa da İnsan Ne ile Yaşar kitabı beni etkilemişti.
Teşekkürler.:)
Simenon'un farklı bir kitabıyla başlayın derim. Keyifli okumalar :)
SilHangisini önerirsiniz başlangıç olarak?
YanıtlaSilYukarıda yazdığım gibi ben de çok kitabını okumadım ancak bu kitap başlangıç kitabı olarak pek de yazarı sevdirecek bir kitap değil diye düşünüyorum. İyi okumalar.
Sil