4 Ağustos 2017 Cuma

TEMMUZ AYI OKUMA LİSTEM

Şu an size en moralsiz en sevimsiz en mutsuz kitap yazımı yazıyorum. Temmuzda sadece 3 kitap okuyabildim ama mutsuzluk sebebim bu değil. Mayıstan beri yaşadıklarım ziyadesiyle sıkıntılı süreç...


Mayısta üzüntüden ölmediysem herhalde hiç ölmem diye düşünürken şimdi de henüz tanısı %100 kesinleşmemiş bir sorunum olduğunu öğrendim. Aman ne hoş! Bu sorun kesinleşmediği için kaale almayıp hayatıma devam edeyim dedim ama hayat da her gün ayrı sürpriz yapıyor be kardeşim. Siz de benim gibi misiniz? Bir şey netleşip onaylanana dek hayatın odağına koymuyorum onu. Tabii zor aslında ama bunu başarabilirseniz hayat daha kolay ilerliyor. 



Uzun lafın kısası pılımı pırtımı bir kenara atıp eylül de geçene kadar uyumak istiyorum ama bu kez de ben uyurken ev yanar da içinde ben de küllere karışırım diye endişeliyim :)))))) O da olursa şaşırmam neticede mayıs ayından beri tarafıma atfedilen bahta binaen şunu rahatlıkla kaleme alabilirim "Çölde gezsem ütü bulurum. Voltran olsam götü olurum" heh evet tam da benim durumum... Bu kadar iç döküşün akabinde buyurun okuduğum kitaplara bakalım :) ( Evet hala gülümseyebiliyorum sanırım bir çeşit duyarsızlık ya da umuda inanç. Ben 2.yi seçiyorum siz de öyle yapın iyi geliyor :) 





Ben Bir Gürgen Dalıyım/ Hasan Ali TOPTAŞ : Sağolasıca Toptaş'ın cümleleri benim tüm hüznümü kitap sayfalarına gömüyor.. Bu kitap bir çocuk kitabı ancak anlattığı hikaye çok kocaman. Çok çok büyük. O yüzden de kitabı kapattığımda bir miktar ağırlık hissettim ben de. Kesilip odun olmamak için direnen bir gürgen ağacının hikayesini anlatıyor kitap. Genç gürgen konuştukça insanlığımdan ve doğaya yapılanlardan utanmadım değil. Şimdi nerede acaba bu gürgenin dalları? Önünden geçtiğim ağaçlara daha bir farklı bakıyorum artık. Her bir dalı ayrı hikaye her bir yaprağı ayrı hüzün oldu bana. Çocuklarınıza okutun doğaya karşı biraz daha vicdanlı olmalarını sağlar diye düşünüyorum. Everest Yayınları'ndan çıkan kitap 111 sayfa.

Edgar Allan POE/ Bütün Hikayeleri: Efendim Poe ile ilk kez tanışacaksanız ya da moraliniz yerinde değilse ve kasvet kaldıramıyorsanız lütfen bu kitabı bir seferde bitirmeyiniz. Ben ettim siz kendinize etmeyiniz. Seçilen kelimelerin ağırlığı ayrı bir etken hikayelerin içeriğindeki kasvet ayrı bir etken ve havanın sıcaklığı ayrı bir etken  moralinizin bozulması için. Moral bozmak doğru cümle oldu mu bilemedim ama okuyamadıkça, ağır geldikçe benim moralim bozuldu açıçası. Normal bir zamanda ya da aralıklarla okusam delice severdim zira kasvet, hüzün, gerilim doğru dozda alındığında bünyeme ilaç olmakta :) Poe'yu tavsiye ediyorum ama dediğim sınırlar dahilinde. Kitabın içerisinde 74 hikaye var. Bu hikayelerin her biri diğerinden esrarlı. Ben en çok Diri Diri Gömülüş, Kara Kedi ve Gammaz Yürek'i sevdim. Bakalım siz neleri seveceksiniz :) İthaki Yayınları'ndan çıkan kitap 968 sayfa ancak 945. sayfadan sonrası notlar olduğu için 945 sayfa diyebiliriz. İthaki'nin bazı çevirileri ciddi anlamda sorunlu ancak bu kitaptaki çeviri iyiydi o yüzden dili ağır olmasına rağmen okunaklıydı. İthaki'den tek ricam şu notlar kısmını sona değil de sayfanın altına eklemeleri. Oldu teşekkür ederim :) 

Küçük Mucizeler Dükkanı/ Debbie MACCOMBER: Aile saadetimizin temeli harca harca bitmez A101 market ganimetlerinden bir kitapla karşınızdayım :) İçeriğini bilmeden sadece "çok satan" olması titrinin yüzü suyu hürmetine aldığım bir kitaptı. "Ben okuyamıyorum" diye ağlarken bir arkadaşım seri halde önerilerde bulundu ve bir tanesi de buydu. "Çok kolay okursun kız. Hele sen 2 saate bitirirsin hem kafan dağılır" deyince gayet iddialı buldum bunu ve okumakta karar kıldım. Cidden öyle oldu. Kolay okundu ama eskiden 2 saatte bitirebileceğim bir kitabı 4 günde bitirebildim. Okuma hızımla alakalı ciddi sorunlarım var artık tescilledim. İşte bunlar hep moralsizlik ve 49.bin derece sıcak. Hadi sonbahar koşarak gel lütfen! Kitaba geçecek olursak. Allahım yarabbim daha ilk sayfadan kaçtığım ne varsa önüme çıktı. Baş karakter kanser atlatmış ve babası ölmüş şimdi atlattığı kanserin geri dönüp dönmemesi üzerine bir şüphe de gündemde. Kendi tuhafiye dükkanını açan bir Lydia orada örgü kursu vermeye başlar ve kursa yazılan birbirinden farklı 3 kadın daha vardır. Bu kadınların hiçbir ortak noktası olmamasına rağmen sonunda iyi arkadaş olurlar. Gökten 15 elma düşer 14ünü ben yerim 1i de artık kime nasipse...  Ya sabır diyerek başladım ama o kadar çerez niyetine bir kitaptı ki basit basit cümleler, kafa yormaya gerek olmayan bir kurgu, nereye bağlanacağı o kadar aşikar olan bir son :) Sırf bu yüzden serinin diğer 3 kitabı da elimde bari onları da okuyayım dedim ve 2. kitaba başladım. Martı Yayınları'ndan çıkan kitap 444 sayfa fakat benim elimdeki kitap midi boy tabir edilen kitaplardan. Büyük boyu epey devasa geldi bir kitapçı rafında gördüm de geçen gün. Eğer benim gibi sadece kafa boşaltmak için alıyorsanız midi boy iyi bence :) 

Evet benim bu seferki kitap yazım bu kadar.  Hepinize iyi okumalar diliyorum. Umarım benden çok çok daha iyi durumdasınızdır :)

Nazar nazar. Nazar  değdi bana :)))))))))

Not: Yorumlar kapalı. İsterseniz +1 bırakın anlarım buradan geçmişsiniz :) Sessizce de geçebilirsiniz bittabi. Bu kafayla yorumları bir müddet daha kapalı tutmakta fayda var zira ne kimsenin bloguna yorum bırakacak ne de gelenlerle hasbihal edecek ruh halinde değilim ama ben biliyorum ki benim arkadaşlarım bunu anlıyorlar ve bana güzel dileklerini yolluyorlar şanslıyım ben şanslı çok şahane insanlar dahil oldu hayatıma bu blog sayesinde. Mayıstan beri bana o kadar güzel destek olanlar var ki. İyi ki varsınız. Bazen en yakından daha yakınsınız.