Bir trajedinin ardından muhatabına sorulan "nasılsın" sorusundan tatmin olmayan insanların yüzleri ne ilginç bir hal alıyor. Sanki kağıt kesiği yemiş gibi oluyorlar istediğini duyamayınca...
Yahu kalkmış "nasılsın" diyor. Ben de diyorum ki, "daha iyi olacağım" bana diyor ki "yaaaa alışıyorsun yani ben seni daha kötü bekliyordum"???? Ben daha bu kadar ahlaksız soru duymadım!
Henüz 15 gün bile olmadı bilmiyorum nasıl olduğumu bilmiyorum! Ama sen ne bekliyordun? Ne vereydim ablama? Cehennemin dibi gibiyim böyle cayır cayır harlı harlı içim.. Her gün etimden cımbızla et çekiyorlar gibiyim. Ne yer benim ne gök. Daha bu sabah ezanından yaklaşık 5 dakika önce kapkara bir kabus gördüm nefes alamadım da ölüyorum diye uyandım. Sanırsın halay başı bir şen dana yuva yapmış göğüs kafesime de aralıksız halay çekiyor. Bazı bazı da göz yaşlarım boşalıyor olur olmadık yerde mesela bağışladığımız kıyafetlerini katlarken, annemle konuşurken, bire bir klonu olan erkek kardeşime bakarken.... Beklediğim şahıs da hala başsağlığı için aramadı beni mesela. En çok o yanımda olsun isterdim oysa...
Daha sayayım mı? Elim uyuşuyor, sürekli üşüyorum, senin gibi dengesizler gelip "nasılsın" dediğinde nezaketen cevap vermeye çalışıyorum ama bir gün kendimi tutamayıp "taaaaa" diye başlayıp nerede bitireceğimi bilmediğim bir küfürle yanıt vermekten korkuyorum. İyi değilim. İyi olmayacağım ama alışılıyorsa muhtemelen alışacağım babamın yokluğuna ve senin gibi yontulmamış odunlarla aynı ilkellikte nefes almaya...
Ne gibi bir trajedi peydahlasaydım sana? Kendimi benzin dökmek suretiyle salonun ortasında ateşe vermeme ne dersin? Vay anassını "baba acısına dayanamayan genç kadın kendini yaktı" bu altın varaklı başlığın en canlı tanığı olarak hemen evlendirme programlarının akabinden sen sahne alırdın ana haberde anlatırdın Fatih Portakal'a vay efendim Nazlı Çelik'e "ben zaten tuhaflık sezmiştim o kızda. Çok kinayeli konuşuyordu" diyerek başlarsın türkünü söylemeye..
Siz hamurişinden ziyade dedikodudan göbüşüne kaçak katlar çıkmış teyzeler neleri trajik bulur bilmiyorum ama "babasını kaybetme" fikri yeterince trajik değil mi sizce de?
