9 Haziran 2019 Pazar

MART-NİSAN AYLARI OKUMA LİSTELERİM

Merhaba,

Bir süreliğine okuma listelerimi iki ayı birleştirerek yazmaya karar verdim zira yoğunluktan kolumu kıpırdatamıyorum :(

Yazıyı yayınladıktan sonra tekrar okudum da koşa koşa anlatmışım sanki ardımdan kovalayan atlılar var :))) Biraz üstüste binen cümleler ve hızlı anlatımdan mütevellit cümle/anlam kaymaları olmuş bazılarını düzelttim ama yazıyı yeniden yazmaya vaktim olmadığı için bu şekilde sunuyorum yer yer maruz kalacağınız acele anlatımlar affola :)

MART
Hemen Mart ayı ile başlayayım. Martta 5 kitap okuyabildim onların ince olmaları seçim sebebimdi hemen bitince okuma hızımdaki düşmeyi biraz daha sineye çekip azıcık da motive olabilirim diye düşünüyorum :)







Bir Yılbaşı Öyküsü/ Charles Dickens: Uzunca bir zamandır listemde duruyordu bu kitap okumak şimdiye kısmetmiş ama "daha önce okusaydım" dediğim kitaplardan. Çocuk ve gençlik  kitaplarına hayranım ama eğer beni  içlerine çekebiliyorlarsa. Bu kitapta huysuz bir adam olan Ebenezer Scrooge'ün öyküsü anlatılıyor. Ebenezer akrabaları, çalışanları ve komşuları tarafından sevilmeyen, huysuz, cimri ve sevimsiz bir ihtiyardır ve tek düşündüğü paradır. Paraya o kadar takıntılıdır ki çevresinde yardıma ihtiyacı olanları da tersler hale gelmiştir. Bir yılbaşı arefesinde eski ortağının hayaleti onu ziyarete gelir ve böylece Ebenezer için geçmiş pişmanlıklarına ve hesaplaşmalarına giden bir yolculuk başlar. Ben sevdim bu kitabı ve gençlere hediye alınacaksa bu gayet güzel bir seçim olacaktır :) İş Bankası Yayınları'ndan çıkan kitap 83 sayfa ve çevirisi tertemiz diğer yayınevlerini bilmiyorum ama çeviri çok önemli olduğu için bu kitapta o garantiyi de verebilirim size.

Korku/ Stefan ZWEIG: 
Okumayı en sevdiğim yazarlardan biri Zweig.Ne zaman kitaplarını elime alsam bir çırpıda bitirme isteği uyanıyor bende çünkü yazarın insan tahlillerini ama en çok da bir erkek olarak yaptığı kadın tahlillerini çok seviyorum. Bu da güzel kitaplarından biriydi 8 yıllık evli bir kadın bir müzisyenler gizli kapaklı bir gönül ilişkisi yaşar ve bu ilişkiyi eşinin öğrenmesi ihtimali doğunca da bu ihtimali sıfırlamak için elinden geleni yapar.  Kırmızı Kedi Yayınları'ndan çıkan kitap 100 sayfa ve benim de tavsiye listemde.

Silahşörün Gölgesi/ Sean O'Casey: İrlanda'da bir grup işçinin yaşamlarını ve işçi hareketlerine verdiği desteği anlatan minik bir oyun bu ama ben ne yazık ki sevemedim zira hiç beklediğim gibi çıkmadı belki oyun olarak izlesem daha çok sevebilirdim ama bu haliyle zevkli bir okuma diyemiyorum. Döneme dair  bilgi edinemiyorsunuz , karakterlerin psikolojik tahlilleri yok denecek kadar az ve size okurken tat vermeyen cinsten. Özetle tavsiye listemde değil almazsanız bir şey kaybetmeyeceksiniz.  Can Yayınları'ndan çıkan kitap 77 sayfa.

Eski İstanbul'da Meyhaneler ve Meyhane Köçekleri/ Reşad Ekrem Koçu:
 Adını çok sık duyduğum ve okuma listemde olan yazarlardan biriydi Koçu ve bu kitabını İdefix'in kampanyasında görünce alıp okumak istedim keşke diğer kitaplarını da alsaymışım. Dili yalın, anlatımı güzel ve anlattığı hikayeler dikkat çekiciydi. Bu kitapta, adından da anlaşılacağı üzere, :) İstanbul'daki meyhaneleri ve çalışanların hikayeleri yer alıyor. 26 bölüm var kitapta ben en çok kız olduğunu saklayan bir köçekin hikayesini sevdim. Tarih okumayı sevenler için güzel bir seçenek olacaktır. Doğan Kitap'tan çıkan kitap 135 sayfa.

Bereket Tanrıçası Demeter/ Robert Krugmann: Yurt Yayınları'nın mitoloji serisi en sevdiğim serilerden biri. Hangi kitabını okursam severek kapatıyorum kapağını bu kitap da kesinlikle yanıltmadı. D&R'da kampanya vardı 5.90 gibi bir fiyatı olmalı yanlış değilsem ben de devamında kimler varsa onları da attım sepete vay efendim Zeus'lar olsun Hypatia'lar olsun :) Bereket Tanrıçası Demeter'in ve onu elde etmek isteyen ama hayırı cevap kabul etmeyen ısrarcı Poseidon'un hikayesi. Vallahi Poseidon yıldık senin gibilerden bu zihniyet hiç mi değişmez yahu :)))))) Ben okurken çok sevdim ve  mitoloji sevenlere tavsiyemdir hem minicik bir kitap hem de okurken bir çırpıda akıyor ve zevkle okunuyor. Yurt Yayınları'ndan çıkan kitap 64 sayfa.




NİSAN

Sandık Gözlemcisinin Uzun Günü/ Italo Calvino: İtalya'da bir kasabada seçim günü sandık görevlisi olan Amerigo Ormea'nın bir gününü anlatmış kitap. Amerigo'nun görev yapacağı yer bir düşkünler yurdudur ve sakinleri de sıradan portreler değiller. Sandklarda oy kullanacak insanların çeşitli akli rahatsızlıkları var.  O, sandık başında bir  gün geçirirken siz, siyasete, seçmene, aşka ve insana dair gözlemlerini okuyorsunuz Amerigo'nun ve bunları okurken akıllıca yapılmış göndermelerle kitap akıp gidiyor. Ben bazı cümleleri tekrar okuyup "saptamanın da güzelliği" dedim. Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan kitap 75 sayfa.

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu/ Peyami Safa: Safa'nın çok kitabını okuyamadım ve yanılmıyorsam bu okuduğum 3. kitabı ama kalemine vurulmak için çokça okuma yapmama da gerek yok diye düşünüyorum zira psikolojik tahlillerini seviyorum. Bu kitabında 15 yaşında ve bacağında bir türlü sağlıklı teşhis konulamayan ve sürekli kötüleyen bir hastalığı olan bir gencin hem hastalıkla mücadelesini hem de akrabaları olan bir paşanın kızına duyduğu aşkıyla mücadelesini okuyorsunuz. Ben çok sevdim  kitabı ve kitaptaki Nüzhet'e de sinir oldum okurken :) Türk Klasiklerini çok seviyorum ve bu kitap kesinlikle tavsiye listemde. Alkım Yayınları'ndan çıkan kitap 128 sayfa.

Jacques İle Efendisi/ Milan Kundera: Kundera'dan okuduğum ikinci kitaptı bu. Diğer kitap hala okumadıysanız şiddetle okumanızı tavsiye ettiğim "Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği" idi o kitaptaki anlatım, karakterler, tahliller o kadar iyiydi ki bu kitapta da aynısını bekledim elbette ama ondan daha sade ve dolayısıyla daha zayıf bulduğum bir anlatımı vardı ama tabii bu kitap bir oyun diğeri ise bir romandı bunu da göz önünde bulunduracağım değerlendirirken. Bu kitapta, Jacques ve Efendisi bir seyahate çıkarlar ve o seyahatte Jacques efendisine eski bir aşk macerasını anlatır ve bir yandan da efendisinin aşk macerasını dinleyip efendisine bu aşka dair fikirler verir. İş öyle bir hal alır ki kaldıkları hanın sahibi de bir aşk intikamı peşindedir ve Jacques ile Efendi bu intikama şahit olurlar doğrusu pek iyi oldu o adama :)))))) Bu entrikadan ders alıp insanların ne kadar kötü olabileceğini düşünmeyen efendi boşta bulunup güvendiği bir dostu tarafından ihanete uğrar. Beni çok etkiledi siz de muhakkak okuyun diyebileceğim bir kitap değildi kötü de değildi orta karar diyebilirim. Can Yayınları'ndan çıkan kitap 142 sayfa.

Balıkların Bununla Ne İlgisi Var?/ Avi: Çocuk kitapları okumayı gerçekten çok seviyorum özellikle şu yoğun dönemde iyi gidiyorlar. Avi'yi daha önce hiç duymamıştım ama yorumları okuyunca almak istedim. Kesinlikle bir çocuk kitabı için çok ama çok güzeldi. İçinde7 hikaye vardı ve hepsi de güzel hikayelerdi kiminde evcil hayvanını kaybeden bir çocuğun bununla başa çıkma yöntemi kiminde boşanmış bir aileyi çocuk gözünden okuyorsunuz. Ben çok sevdim hikayelerin içeriği kadar kitapta çocuk hikayelerinin hafifliğinin olmaması da sevme nedenlerimden biriydi. Tavsiye ederim hem çocuklara hediye olarak hem de çocuk kitapları okumayı seven büyüklere :) Hayy Kitap'tan çıkan kitap 141 sayfa.

David Coperfield/ Charles Dickens: Uzun zamandır almak istiyordum 23 Nisan'da Migros'ta indirimde görünce şu ciltli haline karşı koyamayıp aldım :) Aynı gün de okuyup bitirdim bana 10 puan :))) Babası ölen David'in annesiyle geçirdiği mutlu hayatının ,annesinin yaptığı 2. evlilik nedeniyle, tepe taklak oluşunu ve David'in çocukluktan yetişkinliğe varış öyküsünü anlatıyor kitap. Çocuk kitabı olarak gayet iyi okurken ben de sevdim klasik bir Yeşilçam Filmi kurgusu olsa da ben okurken sıkılmadım :)

10 yorum:

  1. Peyami safayi okul yıllarımda okumuştum ama silinip gitmiş zihnimden. David copperfield'i oğlumla birlikte okumak istiyorum çocuk klasikleri örneği olarak. Italo calvinonun ise ben de daha yeni klasikleri niçin okumalı kitabını okumuştum. Kurgu kitaplarını da merak ediyorum doğrusu. Teşekkürler paylaşımınız için

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deniz Hanım merhaba :) Sizden yorum görünce gülümseme oluştu yüzümde. Sanırım en son 2016da yorumlaşmıştık. Ne hoş oldu :) Peyami Safa'yı tavsiye ederim yeniden okuma olarak. Calvino'nun bu kitabı da keza öyle tavsiye listemde. Ben de yorum için teşekkür ettim çok sevgiler miniklere ve size :)

      Sil
    2. Teşekkür ederim, blog dünyasının en tembel üyesiyim ben galiba. Bloğa yazı yazamazken komşuları gezmek daha bir zor geliyor, galiba biraz ara vermeye ihtiyaç duymuştum. Hala beni hatırlamanız beni sevindirdi. Okuduğum kitaplardan da olsa bloğu bir yerlerden tutup bırakmamaya çalışıyorum şimdi. Küfürler de ellerinizden öper gecmis bayraminiz da güzel geçmiştir inş.. iyi okumalar, sevgiler

      Sil
    3. Benim yorumlarım 2 yıl kadar kapalıydı ben geri döndüğümde de birçok blogger blog yazmayı bırakmış kalanlar da Instagram hesaplarıyla daha çok ilgiliydi dolayısıyla hepimizde Blogger'dan bir kopma var sanırım sizin tembelliğiniz değil yani :) Evet kıymet verdiğim bloggerları hatırlıyorum üzerinden ne kadar geçerse geçsin. Bayramım keyifliydi dilerim sizinki de öyle olmuştur. Size de keyifli okumalar çok sevgiler :)

      Sil
  2. Mitoloji okumaları güzeldir... Bu arada Poseidon 3 büyük tanrıdan biridir hakkında ileri geri knuşulmasında da hoşlanmaz bilgilendireyim :D

    Charles Dickens'lar kenara not edildi. Emeğin için teşekkürler güzel yazı olmuş

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biliyorum Poseidon'un kim olduğunu da ben ne Poseidon'lar gördüm o biliyor mu benim şanımı acaba? :)))) Eğer çocuk kitapları sevmiyorsan David Coperfield sana çok hafif gelebilir hatta sıkılabilir not düşeyim :) Sevgiler.

      Sil
  3. Dilek'ciğim yeniden yazmaya başlamışsın, yorumlarını da açmışsın, tesadüfen gördüm bazen eski blog dostlarım bloglarına dönmüş mü, dönmemiş mi ne yapıyorlar niye bana uğramıyorlar diye tek tek ziyaret ediyorum...sevindim çok o yüzden..
    Konuya gelince, Charles Dickens'ı çok severim Yılbaşı Hikayesi de sevdiğim hikayelerindendir.
    Sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Müjde Hanım yazmayı hiç bırakmadım 2014ten beri aralıksız yazıyorum sadece bir dönem yorumlarım kapalıydı çünkü okumaya değil laf olsun diye yorum bırakanlar vardı ben de boş boş bloglara yorum atacak kadar vakit sahibi olmadığımdan o şekilde uygun gördüm. Şu an gayet temiz bir kitle kaldı yorum yapan.

      Sil
  4. Az önce Mayıs Haziran okumalarınıza göz attım. Şimdi de Mart Nisan okumalarınıza bakınca sıkı bir okuyucu olduğunuz görülüyor. Korku benim de severek okuduğum bir kitapdı. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu benim için çok özel bir kitap. Okuduğum değil hep okuduğum bir kitap. Kundera'nın "Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği" kitabınıda okumuşsunuz. Ben yazarın daha önce Yavaşlık kitabını büyük bir merak ve heyecanla almıştım. Ancak içeriğindeki yoğun pornografik ve müstehcen ifadeler en azından benim için o kadar rahatsız ediciydi ki, diğer kitaplarına cesaret edemedim. Ancak "Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği" ni de merak ediyorum. Bu kitapta da benzer durumla karşılaşırmıyım. Yorumunuzu merak ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle tekrar okunması bir kitaptı zira Safa'nın kalemi muazzam. Muhtemelen birkaç yıl sonra yeniden okurum tabii önce Safa'nın diğer kitaplarını okumak istiyorum henüz iki kitabını okuyabildim çünkü. Yavaşlık'ı okumadım Varolmanın Dayanılmaz Hafif'liğini ise 3 yıl önce okudum sanırım 2016'daydı dolayısıyla iki kitap arasında bir karşılaştırma yapamadım. Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği okurken beni rahatsız eden müstehcen ifadeler içermiyordu ben okurken hiç rahatsızlık duyduğumu anımsamıyorum açıkçası. Benim adıma tıpkı Dokuzuncu Hariciye Koğuşu gibi o da yeniden okunası bir kitaptı.

      Sil

"Güzel yazı, emeğinize sağlık, benim sitem de şu ben de beklerim, bu bir otomatik yorumdur" tarzı sadece yorum yapmış olmak ve link bırakmak amacıyla yapılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Alakanıza teşekkürler :)