Ağustos ayında okuduğum 10 kitabı yazdım. Yazıya geçmeden önce her zaman sona eklediğim bir notu bu kez başa eklemek istedim. Yorumlarım bir müddet kapalı zaman zaman "ben mi yorum yapamıyorum?" Diye sorular alıyorum. Genel bir kapalılık hali hiç bitmeyen öğrenciliğimin ve yeni yeni eklentilerin aldığı vakitten mütevellit diyeyim ve yazıya geçeyim :)
Yazıma geçmeden önce bu yazıyı sevgili arkadaşım Gülhanım'a armağan edeyim. Seviyormuş kitap yazılarımı okumayı. Laf aramızda ben de kendisini pek severim. Çok mutlu oldum bunu duyunca :)
Gayet asimetrik bir kalp yapmışım şimdi farkına vardım ama erindim yeniden fotoğraf çekmeye. Olsun kalsın böyle benim an itibariyle hali de bu zaten kalsın bu kalp burada böyle :))) Zaten çizimlerimde de simetriyi tutturamayan bir insan olarak kendimi yadırgamadım açıkçası :) Geçelim kitaplara :)
7 Güzel Adam/ Cahit Zarifoğlu: Şiir okumayı ne kadar sevdiğimi her yazımda söylerim. Şiir okumayı çok sevsem de okumalarımı yavaşlatıyor şiir. Kısacık gözükse de şiir düz yazıya göre daha zor okunuyor bence. Zarifoğlu'nun şiirleri ise bu zorluğu benim adıma üçe katladı diyebilirim. Yazım tarzı biraz farklı dolayısıyla da yer yer dikkat kayması okumamı yenileme sebebim oldu. Zor olsa da Zarifoğlu'yla bu ilk tanışıklık gerçekten mutluluk vericiydi benim adıma. Beyan Yayınları'ndan çıkan kitap 133 sayfa. Şiir severlere tavsiyemdir :)
Mai ve Siyah/ Halid Ziya Uşaklıgil: Kitap Ahmet Cemil isimli bir karakter üzerine kurulu. Küçük yaşta babasını kaybedince iş hayatına atılıp, ailesini geçindirmek zorunda kalan Cemil'in en büyük hayali tanınan bir yazar olmaktır. Yazma ve okuma hırsından vazgeçmez ama işler planladığı gibi mi gidecektir? Kitabın kurgusu bir miktar ağır ilerlemekte fakat sonlara doğru "aaa bak bak bak" dedirtiyor. Okuyanlar bilir bir enişte var aman onu bulmayayım :((( A101'de denk gelip aldım bu kitabı. Yayınevini daha önce hiç duymadım ama yine de aldım. Kitapta fazlaca eski kelime var hatta bazı cümleler komple çeviriye ihtiyaç duyuyor. Yayınevi bu sorunu bilinmeyen tüm kelimelerin yanına parantezle yeni Türkçe anlamlarını yazarak çözmeye çalışmış fakat bu biraz konsantre bozucu olabiliyor. Ben ilk başlarda zorlandım ama zamanla alıştım bu şekilde okumaya. Hatta sadece parantez içlerini okumanız bu sorunu çözebilir bile. Venedik Yayınları'ndan çıkan kitap 319 sayfa. Ben sevdim kitabı.
Odamda Yolculuk/ Xavier de Maistre: Yazarın 40 günlük bir hapis evresinde kendini olabildiğince özgürleştirme çabasının eseri bu kitap. Hapis kaldığı hücre sadece 36 adım olsa da yazarla birlikte öyle uzaklara gidiyorsunuz ki.. Tavsiyemdir. Kırmızı Kedi Yayınevi'nden çıkan kitap 116 sayfa ve şuana dek okuduğum tüm Kırmızı Kedi Yayınları gibi çevirisi çok iyi.
Orlando/ Virginia Woolf: Tez yazan edebiyatçı bir arkadaşıma yardım olsun diye 2. kez okudum. Sözümü de aldım aynı fedakarlığı o da benim tezim olsun ödevim olsun gösterecekmiş. Mersi! :)) Gerçi benim okumamın ona faydası ne oldu onu da tartışırız :))) Orlando'yu daha sonra yeniden okur muyum? Okurum bence çünkü Woolf'un tüm kitaplarını okumayı bitirince yeniden başlayıp okuyasın var tüm kitaplarını:) Uzun uzun yeniden yazmayayım. Virginia Woolf'u aşkla sevdiğim için "kendisini okuyun okuyun okuyun" diyorum sadece. Woolf'un karışık ve sıkıcı gelebilecek bir tarzı var (zaman zaman duyuyorum sıkılanları) Orlando yazarın en kolay okunan kitabı. Burada bahsetmişim merak edenler buradan okuyabilir :) Kırmızı Kedi Yayınları'ndan çıkan kitap 257 sayfa.
Mai ve Siyah/ Halid Ziya Uşaklıgil: Kitap Ahmet Cemil isimli bir karakter üzerine kurulu. Küçük yaşta babasını kaybedince iş hayatına atılıp, ailesini geçindirmek zorunda kalan Cemil'in en büyük hayali tanınan bir yazar olmaktır. Yazma ve okuma hırsından vazgeçmez ama işler planladığı gibi mi gidecektir? Kitabın kurgusu bir miktar ağır ilerlemekte fakat sonlara doğru "aaa bak bak bak" dedirtiyor. Okuyanlar bilir bir enişte var aman onu bulmayayım :((( A101'de denk gelip aldım bu kitabı. Yayınevini daha önce hiç duymadım ama yine de aldım. Kitapta fazlaca eski kelime var hatta bazı cümleler komple çeviriye ihtiyaç duyuyor. Yayınevi bu sorunu bilinmeyen tüm kelimelerin yanına parantezle yeni Türkçe anlamlarını yazarak çözmeye çalışmış fakat bu biraz konsantre bozucu olabiliyor. Ben ilk başlarda zorlandım ama zamanla alıştım bu şekilde okumaya. Hatta sadece parantez içlerini okumanız bu sorunu çözebilir bile. Venedik Yayınları'ndan çıkan kitap 319 sayfa. Ben sevdim kitabı.
Odamda Yolculuk/ Xavier de Maistre: Yazarın 40 günlük bir hapis evresinde kendini olabildiğince özgürleştirme çabasının eseri bu kitap. Hapis kaldığı hücre sadece 36 adım olsa da yazarla birlikte öyle uzaklara gidiyorsunuz ki.. Tavsiyemdir. Kırmızı Kedi Yayınevi'nden çıkan kitap 116 sayfa ve şuana dek okuduğum tüm Kırmızı Kedi Yayınları gibi çevirisi çok iyi.
Orlando/ Virginia Woolf: Tez yazan edebiyatçı bir arkadaşıma yardım olsun diye 2. kez okudum. Sözümü de aldım aynı fedakarlığı o da benim tezim olsun ödevim olsun gösterecekmiş. Mersi! :)) Gerçi benim okumamın ona faydası ne oldu onu da tartışırız :))) Orlando'yu daha sonra yeniden okur muyum? Okurum bence çünkü Woolf'un tüm kitaplarını okumayı bitirince yeniden başlayıp okuyasın var tüm kitaplarını:) Uzun uzun yeniden yazmayayım. Virginia Woolf'u aşkla sevdiğim için "kendisini okuyun okuyun okuyun" diyorum sadece. Woolf'un karışık ve sıkıcı gelebilecek bir tarzı var (zaman zaman duyuyorum sıkılanları) Orlando yazarın en kolay okunan kitabı. Burada bahsetmişim merak edenler buradan okuyabilir :) Kırmızı Kedi Yayınları'ndan çıkan kitap 257 sayfa.
Hayvan Hakları ve Pornografi/ J. Eric Miller: Bu kitap 6:45 Yayınları'nın 6: Kırkleş Serisinden ve adı gibi cidden.. O kadar iğrenç bir öyküyle başlamıştı ki kitap.. İnanın midem bulandı.. Devam eden ve eş iğrençlikte öyküler de mevcut. İğrençlik derken konu anlamında onu da hemen belirteyim. Benim adıma ilginç bir deneyimdi bu kitabı okumak. Ensestten tutun cinayete kadar çeşitli konularda yazınlar mevcut. Farklı bir kitap okumak isterseniz buyurun alın. Konular kötüydü ama kitabı kötüleyemem. Ama herkese de tavsiye edemiyorum bu tarzı sevmeyebilirsiniz. 6:45 Yayınları'ndan çıkan kitap 110 sayfa.
Kadın Budalası/ Dostoyevski: Velchaninov isimli bir adam ve ona gelen gizemli bir ziyaretçi... Ölen bir kadın ardında kalan 2 adam ve bir çocuk. Hikaye bu iki adam üzerine örülmüş. Birbirini yiyecek kadar sevmeyen ama bir şekilde biraraya gelen iki adam :)) Ben kitabı sevdim. Klasik okumalar yapmayı sevenlere tavsiyemdir. Bordo Siyah Yayınlar'ından çıkan kitap 215 sayfa. Çevirisini beğendim.
Değişim/ Kafka: Ortaokulda İngilizcesini elime alıp derhal bırakmıştım. O vakitten beridir de ilk kez açtım kitabın kapağını.. Bir sabah uyanıp devcileyin bir böcek olan Gregor Samsa'nın aslında hepimiz için tanıdık hikayesi.. Ötekileşmeyi nasıl da güzel anlatıyor.. Gregor'un kız kardeşine de bir çift lafın var evlat olsan sevilmezsin benim bacım.. Bendeki kitap Cem Yayınevi'nden 105 sayfa ve çeviri cidden çok iyi. Kitap 71. sayfadan itibaren bitip Kafka rehberine daha doğrusu Değişim'i altyazılarıyla okuma rehberine dönüşüyor. Kafka'nın tarzını farklı bulanlar için ya da ödev yapacak öğrenciler için muazzam düşünülmüş bu kısım.
Yanan Gün/ Jack London: İddia üzerine Alaska'yamaden aramaya giden bir adamın gazete başlıklarına yükselen sarsıntılı hikayesi... London'dan Martin Eden'i okudunuz mu? Okuduysanız Yanan Gün ve Martin Eden karakterleri birbirlerine çok benziyor. Hırslı, istediğinden vazgeçmeyen ve amacına ulaşan karakterler. Klasik okumalar yapmayı seviyorsanız tavsiyemdir. Engin Yayıncılık'tan çıkan kitap 415 sayfa ve çevirisi de iyi.
Fırtınanın Habercisi/ Gorki: Yazarın Çarlık Dönemi Rusya'sında geçen öyküleri var kitapta. İlk başlarda beni bağlayamadıysa da zamanla içine girdim kitabın hatta Masal isimli öyküyü o kadar sevdim ki..Bordo Siyah Yayınları'ndan çıkan kitap 220 sayfa.
Seçme Şiirler/ Victor Hugo: Şiir severim evet ama Hugo'nun bu kitabını bir başka sevdim. Yazarın yaşadığı dönemlere ait bölümlerden oluşuyor kitap. Bir bölümde çalkantılı aşk hayatı bir başka bölümde kaybettiği kızının ardından yaşadıkları başka bir bölümde Fransa'da değişen siyasi durum akabindeki düşüncelerini bulabiliyorsunuz. O an hissettiklerinin yazdıklarına yansıdığını okumak güzeldi. Benim en etkilendiğim bölüm ölen kızının ardından yazdığı şiirler oldu. Bordo Siyah Yayınları'ndan çıkan kitap 154 sayfa.
Okuyan herkesin bayramını kutluyorum :)
