7 Mayıs 2015 Perşembe

FARKHUNDA: Biraz sen biraz ben

Blog yazılarıma başlarken artık şu notu düşme kararı aldım: bu yazı blog sahibi olarak şahsi kanaatleri paylaştığım bir yazıdır. Genele atıf yoktur. 


Bu yazı yeryüzündeki tüm babalara ve duruşu yüzünden öldürülen devrim şehidi kadınlara atfen yazılmıştır.







Sosyal medyanın sıkı takipçisi ve aktif kullanıcısı olduğum için geçirdiğim bunalımlardan birine dair bir gündü yine.. Farkhunda'yi duymuşsunuzdur ben ona "Devrim Şehidi Farkhunda" diyorum. Çünkü kanaatimce devrim, etrafında memnun olmadığınız bir şeyi değiştirmek adına yapılan tüm hareketlerin genel adıdır ve boyutsuzdur devrim! Farkhunda'nin devrimiyse farkında olmadan Afganistan'dan çıkıp bizlere ve dünyanın geri kalanına yayılacak kadar büyüdü!

Afili kelimelerim yok öyle size onu anlatırken.. Dümdüz ne olup bittiğini anlatacağım, hayretimi paylaşarak...

Bir cami çıkışı tartıştığı bir muskacıya "Dinde böyle şeylerin yeri yoktur. Para vermeyin, dolandırıcılıktır bu" dediği için önce SOPALARLA DÖVÜLEREK ardından TAŞLANARAK yetmediği gibi BİR ÇATIDAN ATILARAK ve üzerine ARABAYLA EZİLİP akabinde BENZİN DÖKÜLÜP yakılmak suretiyle o asil bedeninin tozu kalmamacasına yer yüzünden silinmek istenen işte kendisinden o derece korkulan kadın!!! Üstelik bunlara kılıf olsun diye bir de iftira atıldı ölüsüne denilmiş ki "Kuran Yaktı"... Halbuki çektiğiniz videoda Kuran yakan bir kadın değil de çarşafının altından görünen bir çift kaygılı göze rağmen dimdik duran bedenen küçücük ama hayatımda gördüğün en devasa en azametli kadınlardan biri vardı...

Kendisiyle ilgili okuduğum bir yazıda "Youtube'da görüntüleri var yüreği kaldıran izlesin" yazıyordu.. Şok oldum!!!! Nasıl yani dedim bu adamlar Işid mi bir de bunu videoya çekmişler yetmemiş siteye mi yüklemişler? Berbat bir huyum vardır, duyduğuma inanmam da gördüğüme inanırım. Açtım, izledim... 2 saate yakın ağladım.. Çoğunlukla da çaresizlikten... O videoyu izlerken farkettim oradaki tek "insan" Farkhunda'ydi ve onu da öldürüyorlardı...

Taşlanıp sopayla dövülürken direnmemesi mi yoksa kanlı yüzünü kaldırıp "bu yaptığınızla siz de her gün öleceksiniz" dercesine bakışları mı yoksa ağzından köpükler çıkan iblisler onu hunharca linç ederken ölüme secde etmesi miydi beni etkileyen bilemedim...

Aslında belki de onu kendime çok benzettiğimden bu kadar derin sızladı kalbim.. Ben de nerede tepki çekeceksem orada söylerim doğrularımı ve pek tabi ki tepki alırım ama gördüğüm muamele de eğilip bükmeye yetmez beni!!! Belki de en çok ondan yaralandım bu görüntülerde..



"Farkhunda" dedim "BEN OLABİLİRDİM, SEN OLABİLİRDİN, SENİN KIZIN OLABİLİRDİ, BENİM EVLADIM OLABİLİRDİ!!!!" Olabilirdi... 

Bugün, onun yerinde değilim diye, derinden şükreden bir yandan da anlamlandırmaya çalıştım... Farkhunda'nin katillerine sordum; Allahın seni gözle görülmeyecek kadar küçükken layık görüp bedenine yerleştirdiği ve seni bedeninin tüm güzelliğiyle lütuflandıran üstüne de  dünyaya getirerek onurlandıran bir cinsin bir KADININ EVLADI değil misin? 

Ağzından köpük çıka çıka öldürüp sonra zevkle bunu paylaşan iblis peki sen insan değil misin? Seni de onu yaratan Allah yaratmadı mı? Ve yine aynı allah MAHŞERi bizlerden yaptığımız hataların hesabını sormak için sunmadı mı? Allah Allah derken Allahı oynadığının farkında mısın? Bu ne cürettir bir de kızını öldürdüğün babaya "kızın günah işledi gel al" diyebildin? Sana soruyorum sen ne yaptığının farkında mısın? Gerçekten inandığın dinin sana bunu yapmanı söylediğini mi düşünüyorsun? 

Anadolu Ajansının haberine göre cinayet suçlularından 3'ünün idamına karar verilmiş.. Telkin mi peki evladını kaybetmiş bir aileye? Deseniz ki "Tüm Afgan erkekleri asıyoruz" çare olur mu? İsterler mi onlar başkalarının da evlatlarını kaybetmelerini? Evlat acısını en derinden tadarken...

Her kadın cinayetinde sorguluyorum erkeklerin kadınları bu derece hakir görmesinin sebebi nedir? Rahminde 9 ay at koşturduğun, kahrını çeken ve insanüstü çabayla seni dünyaya getirip tüm acılarla büyüten anan da kadın değil mi? Her şeyinle bağımlısı olduğun ve sevgisini dünyaya değiştiremeyip namusu için bekçi olduğun anan.. Peşine düşüp aşkından kara sevdalandığın, onsuz hayatın zor geldiği sevdiğin de kadın değil mi?  Yine demedi mi o en sevdiğimiz Peygamber "Kadınlar size Allahın emanetidir" diye?

Sorulacak, sorgulanacak çok şey varken aklıma hep Özgecan'ın katilinin annesi geliyor "oğlumu her şeyden korudum da tek babasından koruyamadım".... Ne diyeyim ki? Mağdur bir annenin sözleri her şeyi açıklamıyor mu? Bu yazı tüm babalara adanmıştır dedim ya.. Evet bir baba tüm evlatlarını etkileyip rol model oluyorsa o zaman bu yazı tüm babalar için gelsin..




Nur içinde yat Farkhunde!!!! Ruhun semanın en temiz katında yer bulsun kendine.. Dilerim ki ailene cennetin müjdecisi olasın.. Senden kalan miras tüm dünyada zorluk yaşayan kadınların aldığı nefeslerde göğüs kafeslerinde biten genişlikler olsun.. Mekanın cennet olsun..

36 yorum:

  1. Nur içinde yatsın yazık ki ne yazık.. adaletin insanlar tarafından kelepçelendiği bir dünya. hepsini assalar doğru ferahlatmaz evlat acısı çeken annenin yüreğini :((

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Allah rahmet eylesin.. Aileye de sabır diliyorum.. Ne denir ki..

      Sil
  2. Tutup da ilk cümleye mi takıldın diyebilirsin de yazının geri kalanında geçen konu hakkında bir şey diyemiyorum. Ya da söyleyecek çok sözüm var.

    Özellikle her yazıda belirtmene gerek yok sanki kişiseldir diye sonuçta blogun kişisel :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tecrübelerim doğrultusunda buna karar verdim Berkay. Genele de atıf yapsam yine de olur bence zira dediğin gibi blog kişisel..

      Sil
    2. Vardır tabii bir bildiğin

      Sil
    3. 1 yıldır blog yaza yaza öğrendim işte :D

      Sil
  3. Dün bir Deniz Gezmiş videosu seyrettim, bir de Farkhunde'yi okudum gözyaşlarım sel oldu. Onun videosunu iyiki seyretmemişim, seyredemezdim sanırım. Sevmeyi bir öğretebilsek, çoğaltabilsek. Cinsiyet, din, ulus, dünya görüşü ayrımı yapmadan, ben de bir anneyim ve ne kadar üzerinde çalışsam da yargılardan temizlenemiyorum ve ister istemez kızıma rol modelim :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deniz'in savunmasını izledim ben de boğazıma bir şeyler takıldı.. Böyle ne diyeceğimi bilemedim.. Ağladım ağladım ağladım.. Ardından dün de Radikal Blog'da birinin yazısını okudum Farkhunda üzerine ben de içimden gelenleri söylemek istedim.. Maalesef insan önyargılardan arınıp bir yol çizemiyor ama sizin gibi annelerin sayısı çoğalsın dilerim.. Bilinçli anne baba o kadar azınlık ki aslında...

      Sil
  4. Aşağılık insan grubu onlar....Rabbim onlara cezasını kat be kat verir...Nur içinde yatsın...Ben asla o videoyu seyredemem..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Videoda seyredilmeyecek bir şey yok aslında çok kısa ve bölüm bölüm paylaşılmış Işid'inkiler gibi değil yani. İzlememek de lazım ama ben görerek ikna olan ve kabullenen biriyim bir de izledikçe bazı şeyleri kafama kodlayıp unutmuyorum..

      Sil
  5. insanın insana kıydığı bu hayatı reddediyorum ya...yüreğimize serpilmiş olan merhamet duygalrını kim ne zaman nerde sirkeledide böyle oldu...yazık çok yazık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nerede koptuk diye düşünüyorum günlerdir ben de... Nerede patlak verdi...

      Sil
  6. Koskoca meydanda, o şeytan kalabalığının arasında bir tane insan yoktu, evet. Bir tane insan olsaydı belki önce eliyle zulme engel olmaya çalışırdı. Gücü yetmese, diliyle engel olmaya çalışırdı. Ona da gücü yetmese içinden lanet ederdi. Ama insanlığın tatil günüymüş o gün.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanlık emekliye ayrıldı gibi geliyor bu tarz olaylarda.. Zaten esas sinir olduğum gücüm yetmez diye seyretmek.. Her şeyi ama her şeyi.. Şiddeti, haksızlığı, yolsuzluğu, yoksulluğu.. Adaletsizliğin olduğu yerde sesini çıkarmayan da şeytana hizmet ediyor bence.. Tıpkı bu kıza kıyan o adamlar gibi..

      Sil
  7. "Allah Allah derken Allahı oynadığının farkında mısın?"

    Özet olmuş..
    Bence bir vahşinin, bir katilin, bir caninin psikolojisinde bu yatıyor; sahip olmak, egemen olmak, hükümran olmak ve hatta yaratıcı olmak! Hani yaratıcıdan korkulmalıdır (!) ya, ondan da korkulur olsun..
    Biraz uzun olacak öncelikle bundan dolayı affına sığınıyorum.. Hiç bir şey yapamamanın çaresizliği bu...

    Bazen kendinizi daha çok “kadın” hissedersiniz.. Gelişmek bilmeyen bir ülkede yaşıyorsanız, her an… Gözlerini size dikmiş süzen/laf atan, sizi taciz eden/hırpalayan/yok sayan, her türlü fenalığı yapmayı hakkı gören erkeklerle –babalar/eşler/sevgililer/kardeşler/eski eşler/evlatlar- yaşamaya mecburken, ne yaparsan yap sonuçta “kadın kısmı” oluyor ve kimseye yaranamıyorken, belli bir saatte tek başına bir yere gidemezken, okumasına/çalışmasına engel olunuyorken, bir yerlere gelebilmek için çok şeyden fedekarlıkta bulunmak zorunda kalıyorken, başına gelen her türlü musibette mutlaka hakediyorken(!), ağzına “kadın” lafını alsan “feminist” damgasıyla yaftalanıyorken….. Kadın sorunlarını hep erkeklerin konuştuğunu görürken.. Kadınlığınızdan kaynaklanan sıkıntılarda erkeklerden anlayış bekleyip kabalıklarına mazur kalıyorken.. Erkeklere muhtaç olmadan kendi ayakları üzerinde durmaya çalıştığında “erkek gibi kadın” oluyorken.. "Kadın" kelimesinin karşılığının bekareti çağrıştırdığını; erkeksen erkek, kadınsan bayan-kız-kadın-karı-koca karı gibi kategorilere ayrıldığını görüyorken.. Dayaklara, tecavüzlere, tacizlere mazur kaldığında ne devlet ne aileler, kimse sizi korumuyorken.. Erkeklerden korkuyorken.. Sokak ortalarında öldürülüyorken… Ve utanırsınız “kadın”lığınızdan.. Bu ve benzerlerini yaşadıkça veya bir hemcinsinizin kabusuna ortak oldukça.. Hani “karı milletine yaranılmaz” ya, halbuki çok kolaydır.. Hem biz sevilince de kadınlığımızı hissederiz. Ufacık bir sarılmayla, sıcak bir tebessümle, hal-hatır sormayla.. Bazen omuzunun sıvanmasıyla, bazen bir tutam çiçekle. Bazen iki kelime tatlı sözle.. Gözlerimiz yaşlanır hemen sevinçten.. “Mal” değil, “insan” yerine kondukça.. Takdir gördükçe, fikir soruldukça, söz hakkı aldıkça..

    Belki liselerde kızlar için kavgalar çıkıyor ama savaşları biz icat etmedik. Mecliste/sokakta/iş yerlerinde/stadyumda kavgaya tutuşmadık. Hep maruz kaldık ama.. Çok içip, eve geç gelip eşimizi-çocuklarımızı dövmedik, sokağa atmadık.. Aldatınca sokaklarda vahşet saçmadık, belki sadece ağladık.. Dünya bizim varlığımız yüzünden içinden çıkılmaz bir hal almadı. Yuvalarımızdan, yavrularımızdan başlayarak güzelleştirmeye çalışıyoruz hayatı; farkına dahi varmadan.. “Daha karnımızdayken tekmelemeye başlıyor bu oğlanlar bizi” diyor şiddet mağduru bir kadın. Kimi anne adayı yavrusunun her tekmesini dört gözle beklerken kimine bu çağrışımı yaptırıyor.. Bir kadının bir erkekten dayak yemesi, kadının küçük bir çocuğu dövmesi gibi. Güçler arasında böylesi bir orantısızlık söz konusu.. İki durumda da kimsenin böyle bir şey yapmaya hakkı yok. Eşitlik yoksa savunma da beklenemez.
    Bu dünyada kadınların çoğu kendisini etten kemikten ibaret bir cesetten farksız hissediyor. Çoğu mutsuz, çoğu umutsuz, çoğu yalnızca çocukları ya da birileri için hayatta, çoğu ölmeyi yeğliyor.. Güzel olmak, kadın olmak istemiyor çoğu. Erkekler gibi "insan olmak" yalnızca istedikleri... Hatta bazıları yalnızca nefes alabilmek istiyor.. Çoğu ölüyor her an..

    Kadınlar öldükçe çoğalıyor onların erkeklikleri…

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vallahi senin yorumunu en son yanıtlamak istedim zira uzun ama bir o kadar da hepimize tercüman olmuş.. Doğru o kadar güzel bir saptama ki, bazen daha çok kadın olmak zorunda kalırsın.. Kadınlığın hala yanlış anlaşıldığı şu çağda hele de geri kalmış bir ülke vatandaşıysan.. Bu ölümler dahi doğal karşılanıyorsa hala bazı çevrelerde.. Her şeyi geçti "kadın-kız-bayan" sözcüklerini tartışıyorsak hala ve kadın olmanın feminizm akımıyla taçlandırıldığını görüp ağzını açtığında "bu yüzden seni kimse almaz az kıvır az eğil bükül" tacizleriyle karşılaşıyorsak.. Var bir yerde bir büyük eksiklik....

      Bizimki gibi ülkelerde kadın sorunu olduğu çok aşikar ama bunu bir kaç marjinalin ve akademisyenin "heyulası" olarak adlandırıp çözümü de yine onlar arasına gittiğimiz müddetçe bu sorunlar aşılmaz bilakis üzerlerine yenileri ve yenileri eklenir gider..

      Ben hep şunu söylüyorum "allahın gücüne gitmesin de inşallah bir kızım olmaz" ben çok ama çok özgür yetiştirildim fakat buna rağmen önüme çıkan "örtülü" ayrımcılıktı şu an şevkimi kırıp beni işi gücü bırakıp hayatı yeniden yönlendirmeye iten...

      Dünyanın her neresinde günahına girilen kadınlar varsa hiçbirinin hakkı değil sebebi olanlara "Allahtan korksunlar! Peygamberden utansınlar!"

      Sil
  8. Zaten haberi okuduğumda etkilenmiştim yeterince, yazınla kalakaldım ekran karşısında bir kez daha.
    Hep korku diyorum, hep bu korku belasında. Kadının aklını, zekasını, güzelliğini, görkemini, dilini ve insanlığını anlayamayan ve hiçbir zaman da anlayamayacak olan , bu yüzden korkanlar, işte bu yüzden yaralıyor kadınları. Ve bazıları vahşet içerisinde gösteriyor bu korkusunu böyle.
    Ne Özgecanlar, ne de Farkhundalar ne yazık ki geri gelmeyecek.
    Çözüm???
    ...........

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne kadar korkutmuş ki o iblisleri bu kızcağız o küçücük haliye.. Öldürdüler ama mercimek beyinleri almıyor ki, öldürsen de aydınlığın sonunu getiremezsin!

      Sil
  9. İşte böyle meseleler yüzünden hissettiğim çaresizlik duygusu kahrediyor ençok da beni...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle benim de en nefret ettiğim ama en çok hissettiğim şey çaresizliktir böyle durumlarda..

      Sil
  10. Çok acı... İnsan onun yerine koymak bile istemiyor... Cesedinin üzerine atılan kocaman taşla yerinden sıçrayan ölü beden...:( Allahım ne üzücü... Cahil incanların elinde bu yaşananlar..Söylemek istediklerim boğazıma takılıyor.. Onun yalnızca Cennet bahçelerini dileyebiliyorum şu anda..:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cehalet getirecek insanlığın sonunu.. Ne acı değil mi? Saf cehalet.. Allah yardımcımız olsun..

      Sil
  11. Bunu söylemek ne kadar doğru bilmiyorum ama insanlara karşı hep bi sevgisizliğim vardı. Bir garip bakış görsem tüylerim diken diken olur hemen. Bir kavga görsem vücudum karıncalanır kaçmak isterim. İnsan korkusu mu nefretimi ne olduğunu bilmediğim bişey var. Haberleri izlemeyi,sosyal medyayı takip etmeyi zaten çoktan bırakmıştım. Şimdi senin bu yazını okuyup videoyu gördüm ya. Ben kendime itiraf edemiyordum insanları sevmediğimi ama şimdi bir kez daha anladım yok kim ne derse desin sevemeyeceğim ben.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Garipsemiyorum seni zira benim de derin bir antipatim var insan cinsine.. 2 hafta önce kedimi kaybettiğimde derin bir travma yaşamıştım da kimselere yanamamıştım derdimi anlamazlar diye..Fobi gelişiyor sanırım tecrübe ettiğimiz her "insani" darbenin ardından. Seni hiç ama hiç yadırgamadım inan. Ve çok mutlu ettin bunu paylaşarak.

      Sil
    2. İnsanları nasıl sevmiyorsunuz anlamıyorum. Her şeyden şikayet edebileceğimiz mükemmel bir dünyada yaşıyoruz.

      Sil
    3. Sevmemek en yakın anlamlı kelime diye kullanıldı da antipati desek yumuşatarak. Belli bir kesime antipatim var ki o kesim günümüzde ne yazık ki "çoğunluk" arkadaşımı anlıyorum ben de aynı şeyleri hissediyorum çoğu zaman üzülerek... Bilmiyorum ya hiç bilmiyorum yani nereye varacak bunun sonu... Katılıyorum sana her şeyden şikayet edebileceğimiz harika bir dünyamız var aslında...

      Sil
    4. Ben ironi yapayım dedim de sen de mi ironi yaptın onu anlamadım :)

      Sil
    5. Yok senin ne yaptığını anladım akabinde de fırsat bulmuşken iyice düşüncelerimi dökeyim dedim son kısımda da senin yaptığını yaptım velakin ikon koymayınca ciddiye alıp almayacağını da sorgulamıştım. Neyse ikonik olayım da yanlışlıklara mahal vermeyeyim :D :D

      Sil
  12. Çok üzücü bir olaydı. Allah rahmet eylesin. ..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin. Allah ailesine ve sevenlerine de sabır versin..

      Sil
  13. sonra neden çok sövüyorsun diyorlar..

    YanıtlaSil
  14. kKatledilen her ne kadar bir kadın olsa da aslında bir insandı. O kadın hiç hak etmediği halde öldürüldü ve gerçekten içimiz sızladı. Benim anlamadığım, müslüman bir toplumda ve şeriatle yönetilen yani dinin yasalarıyla yönetilen bir ülkede bu kadar cahillik ve bağnazlık nasıl oluyor. Ayrıca bu kadar vahşilik nasıl besleniyor o vicutlarda. Neyin hırsını aldı o caniler. Önce dövüp, sonra çatıdan atıp, ezip , yakıp neyi bastırdılar hastalıklı ruhlarında.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilmiyorum ki.. Keşke makul bir açıklamam olsa bu töleranssızlığa..

      Sil
  15. Of Dilek ya...
    O üç kişiyi assınlar, kessinler isterlerse, dediğin gibi çare değil... O zihniyetin yıkılması lazım başta. Şimdi yine biri doğruları söylese aynı şekilde katledecek milyonlarca, milyarlarca gelişmemiş insan yaşıyor bu Dünya'da bizimle... Bu linç psikolojini içinde barındıran ve ilk fırsatta sergileyebilecek hayvan yığınları...
    Çooook beğendim yazını. Ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi bu iç karartıcı olay. Aralarında tek insan o'ydu ve onu öldürüyorlardı... :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle çözüm değil ve dediğin gibi yine doğruları söyleyen olsun yine linç ederler..

      Çok teşekkür ederim canım benim okuyarak ve yorumlayarak kıymet kattın.

      Sil

"Güzel yazı, emeğinize sağlık, benim sitem de şu ben de beklerim, bu bir otomatik yorumdur" tarzı sadece yorum yapmış olmak ve link bırakmak amacıyla yapılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Alakanıza teşekkürler :)